İçinde bocaladığım tek kişilik okuma etkinliği kampından tüm okurlara selamlar sevgiler (: Şubat ayını Cemil Meriç ile dolu dolu geçirmek isteyen ben, bir elimde sözlük bir elimde kitap, umrumda değil dünya, diyerek günlerimi deviriyorum. (: İyi mi yapıyorum, orası tartışılır.. Tüm kitaplarını okumadan ölmicem dediğim yazarlardan biridir Meriç. Ve yine tüm okuduklarım arasında beni en çok zorlayan yazardır, diyebilirim. Aynı sayfa içerisinde kurduğu cümlelerdeki kelimeleri tek kullanımlıktır desem mübalağa yapmış olmam, diye düşünüyorum. Ansiklopedinin ete kemiğe bürünmüş hali.. (: Hayatından çok, hayata bakış açısı beni etkiler. "Bu ülkede sağcı solcu yoktur, namuslu ve namussuz vardır" diyor. Bence Bu ülke için yapılmış en kapsamlı tahlil özetidir bu. Detayları için günümüz Türkiyesine bakılması yeterli olacaktır. Cemil Meriç'in kitaplarını inceleyecek seviyede bilgi birikimine sahip değilim. Ama yine de, onun tahlilinde bişeyler yazmaya çalışacağım. Bütün Kuran'ları yaksak, bütün camileri yiksak, Batı'nın gözünde Osmanlı ve İslam; yani düşman yığını olarak kalacağız." diyor. Ve kendilerini Batı'ya kabul ettirme çabası içinde bulunan Türk aydının trajik durumunu ele alıyor. Kapitalizmin kurucusu ve esiri olan Avrupa'nin kendi suyunda boğulurken, İslam ülkelerinin henüz kapitalizmin pençeleri arasına girmediğini söylüyor. İşte burada ben üstada katılmıyorum. Çünkü kapitalizm bugün en çok İslam ülkelerinden besleniyor. Arabistan'a ibadet için gittini iddia eden bazı kesimlerin, lüks otellerde harcadıkları milyon dolarlar, kapitalistlerin ellerini ovuşturuyor, ağızlarından hırsın salyalarini akıtıyor. Hayır üstad hayır! Kapitalizm iliklerimize kadar kemirdi bizi.. Sonra da, toplumun kendi başına açtığı bela olan israfa deginiyordu. Reklamın göklere çıkardığı ülküydü israf. Toplum, çalışacaksın, diyordu kişiye... dinlenmeden çalışacaksın. Sonra da aynı derecede tahripkâr bir mecburiyet yüklüyordu: tüket. Yalancı bir refah dünyasının "kısır döngüsüydü bu. İnsanın dışında bir refahtı bu, "düzeyde" bir refah... Ekonomiden sanata geçiyoruz. Sanat. Doğu'da yazılmış, Batı'da yapılmış bir sanat. Hint projeyi çizmiş, Yunan şekillendirmiş. Batı Medeniyetin orta sahasina, Doğu kültürünü selamlayan heykeller dikilmiş. Birbirinden güç alan, birbirini tamamlayan bir elmanın iki yarısı; Doğu ve Batı. İdeolojilerden bahseder sonra. Aptallaştiran, iradeye vurulan pırangalar olduğunu söyler. Kısır döngü içinde, ilerlemeye engel olan ideolojiler.. Yazılacak söylenecek çok şey var. Ancak kitabı bitirdikten gunler sonra incelemek istedim, ne kalmış diye. Akla gelen bu kadarcıkmış şimdilik ): İyi kitaplarla kalın

Umrandan UygarlığaCemil Meriç · İletişim Yayınları · 20111,708 okunma

··

509 görüntüleme

Şerife

@StoykiMuzhik ·

02 Ekim 2020 00:07

Hazır ayın daha başındayken "Ekim ayını Cemil Meriç ayı mı yapsam acaba?" diye bi' heyecanlanmadım değil okurken satırlarınızı. Kaleminize sağlık. Keyifli okumalar 💐

GONCA

@birbibliosmia ·

02 Ekim 2020 00:30

Çok teşekkür ederim. Bir etkinlik 🤔 neden olmasın

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.