2016-2018 yıllarında bizzat hikayenin geçtiği Şanlıurfa'da yaşayan, bahsi geçen yerleri defalarca gezmiş, dinlemiş, araştırmış ve aynı zamanda da yakın dönemde İskender Pala'nın ''Kalp'' kitabını bitiren bir okur sever olarak kitap ne yazık ki benim beklentimin altında kaldı diyebilirim. Kitaptan hoşlanmayan birçok okur severin ilettiği ''Ticari Kaygı'' ile yazıldığı iddiasını desteklemesem bile, ülkemizde ilan edilen 2019 GÖBEKLİTEPE YILI dolayısıyla yazıldığına dair kanaat bende de oluştu diyebilirim. Başlangıçta kitabın içerisine girmekte zorlandığımı belirtmeliyim ancak sonlara doğru hikayeyi bağlayış şekli ve olayların anlatım tarzı değişerek bildiğimiz İskender Pala anlatımının ışıklarını görsekte, bu eser önceki kitaplarında alıştığımız anlatım gücü, dil kullanımı ve akıcılık konusunda bariz şekilde sınıfta kalıyor. Yine de ülkemizde bulunan bu güzel yer hakkında böyle güçlü kalemlerin eserler ortaya çıkarması önemli bir gelişme diye düşünüyorum. Böylelikle yanı başımızda duran tarihe belki de birçok insan bu okumalar sonrasında yerinde görüp tanıklık etmek isteyecektir. Kitabı detay vermeden anlatmak gerekirse dönemin yerlileri, yaşayış biçimleri ve ritüelleri, inanç biçimleri vb. konularda bizlere kesitler halinde bilgiler vermeye çalışıyor. Ancak kitabın önsözünde yazarın verdiği şu bilgi önemli ''Kazılar tamamlanıpta on iki bin yıl evvelki kadim insana dair hakikatler tamamıyla ortaya çıktığında bu kitabın içindekilerin bir kısmı batıl bile olabilir. Bu durumda yanıldığıma üzülmek yerine hakikatin ortaya çıkmasına sevinmek ve okuyucularımdan beni bağışlayacaklarını beklemekten öte yapacak şeyim kalmaz.'' Bu açıklamayı özellikle yazmamdaki amaç kitaba nasıl bakmamız gerektiğini yazarın kendisinin aslında en başta bize belirtmiş olması.

Akşam Yıldızıİskender Pala · Kapı Yayınları · 20206,5bin okunma

·

6 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tolga Beriş