Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

216 syf.
·
Puan vermedi
Barbarları Beklerken okuduğum ilk Coetzee romanı. Kitap hayali bir imparatorlukta geçiyor ve ismi belli olmayan baş karakterimiz burada küçük bir yerde çalışan Sulh hâkimi. Hikaye hakimin ağzından anlatılıyor. İsmini bilmediğimiz gibi yaptığı işi de çok anlayamıyoruz. Diğer bir karakter Albay Joll, bölgede otoriteyi sağlamak için şiddete başvuran, barbarları yani yerlileri esir alan işkence eden bir asker adamı. Kitap 200 sayfa ve ilk 120 sayfada bu barbarları biraz tanıyoruz. Onlardan biri olan dilencilik yapan bir kızı, Hâkim himayesi altına alıyor ve ona farklı duygularla bağlanıyor. . Kitaptan beklentim; müthiş bir distopik evren kurup bunu aşkla, savaşla, şiddetle, adaletle ve benzeri çeşitli şeylerle harmanlayarak birinci tekil şahıs ağzından bize sunmasıydı. Ancak 'ben' anlatımı bu kitabı daha psikolojik daha ağır daha detaylı daha iyi yapabilecekken, eksik bırakmış. Çoğu yer acelece anlatılmış, sanki yazar belli bir şeyleri anlatıp kurtulmak istiyormuş ama detaylar ve kurgu önemli değilmiş gibiydi. Anlatımını ve kurduğu dünyayı beğenemedim. . Kitabı okurken içinizden pek çok soru geçiyor, belki de yazarın yapmak istediği sadece buydu: soru sordurmak. "Asıl barbar kim?", "Adalet kimin elinde?", "Aşkın tanımı yapılabilir mi?" vb... Nobel edebiyat ödülü sahibi Coetzee insan duygularına çok hakim ve bunları iyi aktarabilmiş, zaaflarımız, hırslarımız, insanlığımız... . Coetzee, kitabın adını çağdaş Yunan şairlerden Kavafis'in "barbarları beklerken" şiirinden etkilenerek koymuş. Okuduğuma hem memnun olduğum hem de eksik bulduğum bir kitap oldu. Tavsiye edip etmemek de kararsızım :)
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,544 okunma
·
191 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.