Cemil Meriç düşünmeyi, üretmeyi, tevekkülü hiçbir zaman bırakmamış. İdamla yargılanmış. Yine de
bırakmamış. Kıtabında da kendinden ve yaşadıklarından bahsediyor. Dahası bu Ülke’nin, yani Türkiye’nin trajedisini anlatıyor.
Girişte bir biyografiye yer verilmiş, daha sonra Meriç'in kendi ağzından otobiyografisi var ama bildiğimiz tarzda değil elbette, yazılarından kesitler halinde yer alıyor.Sonra kısa kısa denemeler var ve bu denemelerde batı edebiyatını baştan sona eleştirmiş, isim isim, hayatlarıyla birlikte.
Arada Türk siyasi hayatından seçmeler sunmuş, sağ- sol üzerine bayağı durmuş kendi bakış açısıyla.
Hint edebiyatına aşık, hiç yermemiş, bunun dışında bir Balzac hayranı.
Din konusunda ki tutumundan çok emin olamadım.Bazı yerlerde İslam da dahil yerden yere vuruyor, bazı yerlerde saygıya değer bulmuş.
Kitabın sonunda Kanaviçe başlığıyla bir kaynakça- dipnot vermiş ki, bu kısmı severek okudum, fikri güzel buldum ya da.Bu bölümde de Türk-İslam edebiyatı yazar ve şairlerine değinmiş genel olarak.