Yazarın hep okumak istediğim ve bir türlü başlayamadığım bir kitabıydı,okuduktan sonra damağım da muhteşem bir tat bıraktı. Çokça sorguluyor ve düşünüyorsunuz.kitabı okurken Albert Camus Yabancı kitabında ki konu işleyişine çok benzettim... İki kitabın konusu ne kadar yabancılaşma olsa da Yusuf Atılgan sadece çevreye değil,kendisine karşı yabancılaşmaya da yer vermiş ve Yusuf Atılgan aylak adamı yazarken Albert Camus’dan etkilendiğini dile getirmiş. Yazarın kitabında en çok etkileyen yanı ise kitabın son sayfalarında bahsettiği tutamaktır. Ve şöyle söyler; ‘’Tutamak sorunu. İnsanın bir tutamağı olmalı.’’ ‘’…Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez.’’ ‘’…Ben ,toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü , sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!’’

Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960,2bin okunma

·

3 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yasemin KOÇAŞ