İzmir Posta’nın Adamları’nı okurken sürekli neden Ahmet Büke ile bu kadar geç tanıştım diye kendi kendime hayıflandım. Her bir öyküsünün daha ilk sayfasından itibaren sizi oradaymış ve her şeye tanıklık ediyormuşçasına içine çeken harika bir dili var yazarın. Bu dil ile anlattığı öyküler ise gerçekten insana dokunuyor ve iz bırakıyor. Çoğu zaman hüzünleniyorsunuz, kendinizle bağ kuruyorsunuz. Birçok öyküsünde kişisel iç savaşlardan, aile bağlarından ve mahalle adabından çok güzel etkiler bulabiliyorsunuz. Bir de kedileri, köpekleri çok ince bir zariflikle öykülere yedirmesi beni çok etkiledi. Daha birçok kitabını sipariş edip okuyacağıma eminim. Umarım siz de okuduğunuzda aynı etkiyi hissedersiniz.