Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Barış Şahin

Dune
DuneFrank Herbert
9.1/10 · 11,5bin okunma
Reklam
Barış Şahin
Bir kitabı okumaya başladı
Kaplanın Karısı
Kaplanın KarısıTea Obreht
6.4/10 · 60 okunma
102 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Çin ve Uzakdoğu Edebiyatının en büyük isimlerinden birisi olan Yan Lianke ile “Günler, Aylar, Yıllar” kitabı ile tanışma fırsatım oldu. 102 sayfalık bu harika kitabı tek bir oturuşta bitirdim. Dikkat ederseniz bitirmeyi başardım diye bir cümle sonu kullanmadım çünkü bu harika kitap kendisini o kadar güzel bir şekilde okutuyor, İhtiyar ve Kör’ün hikayesine o kadar kendinizi kaptırıyorsunuz ki; zamanın ve sayfaların nasıl geçtiğinin farkına varmıyorsunuz. Kuraklık sebebiyle terk edilen köylerden birisinde umut veren bir mısır filizi nedeniyle kalmayı tercih eden İhtiyar ile sadık dostu Kör’ün sıcaklığı, kuraklığa, açlığa, susuzluğa, sıçanlara karşı mücadelesini ve mısır filizi canlı tutmak çabalamalarını izliyoruz. Ne kadar ümitsiz durumlarda olursak olalım, elimizden geleni yapmanın önemini çok güzel bir şekilde aktarmış kitap bize. Diğer taraftan ise kitapta insan ile köpek arasındaki dostluk insanın gözlerini yaşartacak şekilde işlenmiş. 1-2 günde zevkle okuyabileceğiniz ve Uzakdoğu edebiyatı konusunda uzman olan Erdem Kurtuldu tarafından Türkçe’ye kazandırılmış oldukça güzel bir kitap “Günler, Aylar, Yıllar”. İyi okumalar.
Günler Aylar Yıllar
Günler Aylar YıllarYan Lianke · Jaguar Kitap · 20204,349 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
102 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Günler Aylar Yıllar
Günler Aylar YıllarYan Lianke
8.3/10 · 4.349 okunma
Reklam
78 syf.
5/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Siddhartha’yı bitirdikten hemen sonra başladığım “Doğu Yolculuğu” benim açımdan biraz hayal kırıklığı oldu diyebilirim. Hermann Hesse’nin Siddhartha’da yarattığı o inanılmaz öyküden sonra “Doğu Yolculuğu” yazılmış olmak için yazılan, aslında kitabın ortasında bile yazar tarafından olmadı denilen ve bitsin diye bitirilmiş hiç bir sonuca bağlanmayan bir kitap gibi geldi bana. Kitap boyunca bahsi geçen “Doğu Yolculuğu” aslında kitabın ana karakteri tarafından bir çok kez anlatılmaya çalışılsa da bir türlü anlatılmıyor. Yolculuğun ne olduğu, nasıl katılındığı, ne amaçlandığı ve nasıl bittiği konularında kitapta ciddi boşluklar mevcut. Ana karakter de dahi olmak üzere kitaptaki hiç bir karakter sizi kendisine bağlamıyor. Hatta hiç yan karakter yok bile diyebiliriz. Sanki yazarın anlatacağı çok şey varmış da, bir anda hepsini unutmuş ve bambaşka bir sonla bitmiş gibi kitap. Siddhartha’yı okuduktan sonra açıkçası Amin Maalouf’un “Doğu Limanları” klasında bir kitap beklemiştim. Belki ben beklentimi yüksek tuttum ama kitap gerçekten o klasmanın yanından bile geçmedi. İyi okumalar.
Doğu Yolculuğu
Doğu YolculuğuHermann Hesse · Can Yayınları · 20192,798 okunma
148 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Eminim birçok kişi Alman yazar Hermann Hesse’nin başyapıtı olsan Siddhartha’yı okumuş, beğenmiş ve yorum yazmıştır. Benim açımdan bir aydınlanma yolculuğu olan Siddhartha, yaşam boyunca tek bir doğrunun ve gerçeğin olamayacağını, insanoğlunun yeryüzündeki serüveni boyunca bir arayış içinde olacağını ve bu arayışın sadece tek bir boyuta odaklanmak yerine dünyaya ve dünyadaki olaylara, görüşlere farklı açılardan yaklaşmak gerektiğini mümkün olan en güzel şekilde anlatan bir kitap. Okurken kesinlikle sıkılmıyorsunuz ve Hesse öyle bir dil kullanıyor ki kitap adeta akıp gidiyor. Bir bakıyorsunuz kitabın sonuna ulaşmışsınız. Bence Siddhartha’nın yaşam öyküsünü tekrar ve tekrar herkes okumalı. Çünkü her ne kadar 150 sayfalık bir kitap olsa da, içinde barındırdıkları ile paha biçilemez bir hazine gibi. İyi okumalar.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037,8bin okunma
109 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Benim de aralarında bulunduğum bir çok Türk okuyucu için Uzakdoğu Edebiyatı iki ana Japon yazardan Haruki Murakami ve Kazuo Ishiguro’dan oluşmaktaydı. Fakat bazı yayınevlerinin öncülüğünde daha çok Uzakdoğu Edebiyatı kitaplarının çevrilmeye başlamasıyla son yıllarda bir çok yazar ile tanışma fırsatımız oldu. Japon Edebiyatının en önemli ve çok saygı gören isimlerinin başında gelen Osamu Dazai’nin Japon halkı tarafından çok sevilen kitabı “İnsanlığımı Yitirirken” ile de yukarıda belirttiğim koşullar sayesinde tanışmış oldum. Yozo karakterinin altında kendi yaşam görüşünü, sıkıntılarını aktarmakta Dazai. Hayata hep korkarak yaklaşan, bir maske altında bu korkusunu saklamaya çalışan ama gün geçtikte yalnızlaşan ve mutluluğa olan inancını gün be gün kaybeden Yozo’nun hayat öyküsü aslında hiiç birimize yabancı değil. İnsanın Orta-üst sınıf bir ailede dünyaya gelmesinin, iyi okullara gitmesinin, iyi bir çevresi olmasının; hayatta bir şekilde yalnızlaşabileceği gerçeğini değiştiremiyor. Bir kere bu başladıktan sonra hayata karşı sorgulama ve diğer insanlarla iletişim kuramamanın başlaması kitapta Yozo’nun ve bir çok kere intihar girişimde bulunup sonra maalesef başarılı olan yazar Osamu Dazai’nin sonunu hazırlıyor. Ben kendimden (bu derece olmasa bile) bazı şeyler bulduğumu ve kitapta geçen bazı ruh hallerini dönem dönem yaşadığımı söyleyebilirim. Eminim her insan bu kitabı okurken kendisinden az ya da çok bir şeyler bulacaktır. İyi okumalar.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · Sel Yayıncılık · 202033,3bin okunma
190 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Valeria Luiselli’e ait okuduğum ikinci roman “Dişlerimin Hikayesi”. Meksida güvenlik görevlisi olan Gustavo Sanchez Sanchez’in oldukça değişik hayet öyküsünü anlatıyor kitap bize. Güvenlik görevlisi işinden müzayedeciliğe geçiş yapan Gustavo’nun kariyeri ve müzayedelerine konuk oluyoruz. Açıkçası kitabı okuduktan çok az süre geçmesine rağmen aklımda çok bir şey kalmamış durumda. Okurken kendisini oldukça rahat olarak okutan bir roman olmasına karşın, etkileyicilik hususunda oldukça vasat diyebilirim. Evet enteresan bir hikaye okuyorsunuz fakat baş karakterin yolculuğunda atlanan, havada kalan durumlar mevcut. Kitabı bitirdiğinizde birisinin size anlattığı ilginç bir hikaye hissini alıyorsunuz fakat 1 hafta sonra birisine anlatmak istediğinizde aslında anlatılan hikanin o kadar da size ilginç gelmediğini ve birisine anlatıp zaman kaybetmek istemiyosunuz. Luiselli’nin “Kayıp Çocuk Arşivi” kitabını oldukça beğenmiştim ama “Dişlerimin Hikayesi” bana diğer kitaba göre oldukça vasat geldi. İyi okumalar.
Dişlerimin Hikayesi
Dişlerimin HikayesiValeria Luiselli · Siren Yayınları · 2017100 okunma
287 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Afrika edebiyatının en büyük isimlerinden birisi olan Chinua Achebe’nin kaleme aldığı Afrika Üçlemesinin 3. Ve son kitabı olan “Tanrının Oku” bizleri yine Afrika’nın ortasına götürüp, başka hiç bilmediğimiz fakat kitapları okudukça aşina olduğumuz bir kültürün ortasına bırakıyor. Sanırım üçüncü kitabı okurken en çok hoşuma giden şey tüm kavramlara artık aşina olmam oldu. Yam denilince gözümün önüne geliyor veya 3-4 karısıyla beraber aynı evde yaşayan aileler artık tuhaf gelmiyordu. Bu sefer kitabımızda Batılı arkadaşlarımızın da katkısını gördük. Yıllarca sömürgeleştirilen Afrika’nın hikayesini okurken aslında bu kültürlerin o zamanda şu anda da hor görülüp hiç anlamaya çalışılmadığını gözlemliyoruz. Tek başına Tanrının Oku size hiç bir şey ifade etmeyebilir. Fakat bence herkesin Afrika Üçlemesi’ni okuyup dünyanın en eski ve aynı zamanda en arka plana atılmış kültürünü birazda olsa tanıması gerekmekte. İyi okumalar.
Tanrının Oku
Tanrının OkuChinua Achebe · İthaki Yayınları · 2020108 okunma
Reklam
216 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Yazıldığı dönemin koşulları göz önüne alındığında “Dublinliler” muhtemelen çağ açıcı, tür değiştirici bir romandı. Marquez’den, Borges’e, Kafka’dan, Murakami’ye bir çok yazarı etkilemiş bir roman. Fakat, tüm bu etkilenmeler bir taraftan kitabı yüceltse de, benim gibi yukarıda saydığım yazarları okuduktan sonra James Joyce’u okuyan birisi için biraz sönük kalmakta Dublinliler. Sebebini ise tek bir söz ile açıklayabilirim. Boynuz kulağı geçmiş. Evet maalesef bence böyle bir durum söz konusu. James Joyce’dan etkilenen yazarlar o kadar iyi kitaplar yazmışlar ki artık Dublinliler biraz silik bir kitap olarak kalıyor. Her ne kadar okurken keyif almış olsam bile, aynı şekilde yazılmış gerek dil gerekse kurgu olarak çok daha iyi kitapları okuduğumu söylemem gerekir. 15 öyküden oluşan Dublinliler çağı İrlandasına ışık tutuyor. Hepsi toplumun içinden gelen, toplumdaki karakterleri yansıtan oldukça iyi 15 tane öykü. Elinizde gerek yazar gerekse kitap olarak bu kadar büyük isimli bir şey tuttuğunuzda, haliyle beklentinizde bir o kadar yükseliyor. Fakat Dublinliler iyi bir kitap olmasına karşın bu beklentiyi tam anlamıyla karşılamıyor. İyi okumalar.
Dublinliler
DublinlilerJames Joyce · İthaki Yayınları · 20202,152 okunma
212 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.