Bizim her duruma uygun bir deyimimiz, atasözümüz var, malum. Bu kısacık romanda bana " kuyruğuna teneke bağlamak" deyimini hatırlattı. Adalet-adaletsizlik karşı karşıya... Bu kavramlar yer değiştirir de kılıfı hazırlanırsa... Adalet kimin elindeyse hükmü o veriyor, adaletsizliği de adaleti sağladığını söyleyerek savunuyorsa, istediği kişinin kuyruğuna da teneke bağlayıp alay edebilir.
1955 yılında düzene karşı eleştiri olan bir roman. Peki ya şimdi... Seneler geçiyor, devir değişiyor ama Murtazaların, Okçuoğluların sadece ismi değişiyor. Birileri bir yerlerde hala sazını istediği gibi çalıyor masumların kanı aksa bile. Kaç insanda Fikret Kaymakam'ın adaleti var bilinmez. İşimizi şansa mı bırakmalıyız peki?..
(Bir küçük hatırlatma: Bu kitapta olayı hem roman olarak hem de tiyatro metni olarak okuyorsunuz. Ve olayı iki türde de değerlendirmiş oluyorsunuz.)
Velhasıl kelam heybeme Yaşar Kemal'in bir güzel eserini doldurdum... Siz de okuyun, okutturun. İyi okumalar dilerim.