Bülbülü Öldürmek, öyle içtenlikli, sıcacık ve insancıl bir anlatıma sahip ki, uzun süre etkisinden kurtulabileceğimi sanmıyorum. İlkeli, benzersiz duruşuyla bir avukat, Atticus ve iki çocuğunun etrafında geçiyor olaylar. Çocuklarıyla birer yetişkin gibi konuşuyor Atticus, onların akılcı sorgulamalarını besliyor, bir güney kasabasında siyahilere önyargısız ve eşit davranıyor. Hatta iftiraya uğrayan bir siyahinin avukatlığını üstleniyor. Üstelik öyle güzel bir yüreği var ki, iftirayı atan kıza duruşma sırasında empati duymamızı sağlıyor.
Nedenler, hangi sonuçlara varacağı, varması gerektiği, insanlık hallerinin sorgulandığı, duygu yüklü, zaman zaman kıkırdamanıza yol açan tatlılığıyla bir başyapıt.
Ölmeden önce okunması gerekenler listesinde üst sıralarda yer alacak bir roman.