Şimdi sizlere burada bir canavar hikayesi anlatılıyor desem birçoğunuz buna kıçıyla güler. Evet çünkü ben de öyle düşünmüştüm. Fakat kitap öyle bir gerilim veriyor ki psikolojiniz alt üst oluyor. Normalde sevmem korku filmlerini. İlk kez de bir korku romanı okudum. Sürekli tarihlerin değişmesi (üç dönem), kişilerin yaşadığı gerilim, psikoloji sizi de fazlasıyla geriyor. Kitabı gece yarısı okumayı bırakıp gündüz okudum diyebilirim :) Gerilim isteyen arkadaşlarım özellikle 100. sayfadan sonra gerilimi artırma adına gece yarısı okuyabilirler. Tüyleri diken diken edeceğine garanti verebilirim. Tabi sonlara doğru gerçekler ortaya çıkmaya başlayınca, gerilim ve gerçeklik, yerini sıradan bir canavar hikayesine bırakıyor. Yazarın üç zaman diliminde gidip gelmesi ve olayları yaşanış sırasına göre atlaması çok hoşuma gitti. Kısa sürede farklı bir okuma deneyimi için tavsiye ediyorum. Kitaptan Birkaç Söz Bazı insanlar korkutucu gerçekleri yok sayıyormuş gibi rol yapmayı tercih ederler Hayatta öyle anlar vardır ki, o tek bir an tüm hayatımızı değiştirebilir Ölüm gelip kapını çaldığında onun soğuk yüzünü daha önce görmüş olduğunu düşüneceksin, Merdivenlerinden yukarı tırmanırken onu en korkunç kabuslarında hatırlayacaksın. Ve o sana ayna tuttuğunda, göreceksin. O sensin ve sen O'sun Birinin beni dinlediğini bilmeye ihtiyacım var Bazen yalan, söylenenler değil, söylenmeyenlerdir.

29. OdaJennifer McMahon · Ephesus Yayınları · 20161,153 okunma

·

26 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.