Bulgakov favori yazarlarımdan olmasa da kurgu olarak farklı bir tarzı olduğunu söylemeliyim. Bu kitap Ölümcül Yumurtalar'dan bir tık daha iyiydi. Yazıldığı dönemin Rusya'sına -yoksa sovyet birliği mi demeliyim- dair bilgileri kurgunun içine işlemiş. O dönemin Rusya'sı ile ilgili pek bilgim olmadığından sanırım kitapta değinmeler olsa da fazla anlayamadım. Sanki yazar bir şeyleri eleştiriyor ama ben ne olduğundan habersizmişim gibi.. Kitabın konusu yine bir bilim adamı tarafından gerçekleştirilen çılgınca bir proje. İnsana ait hipofiz bezinin bir köpeğe nakledilmesiyle evrime kafa tutmaya çalışan bir profesörün hikayesiydi. Hikayeyi anlatırken okuduğu tıp fakültesinin nimetlerinden faydalanmıştı yine Bulgakov. Ölümcül Yumurtalar'da bulamadığım edebi yön burada biraz daha hissediliyordu o yüzden bu kitabını daha çok sevdim. Beni derinden etkilemese de güzel bir kitaptı.