Olay öykücülüğünün temsilcisi Maupassant'ın kalemi ile tanışmam bu kitap aracılığıyla oldu.
Kitap 20 hikayeden oluşuyor ve bu hikayeler sayesinde yazarın birbirinden bağımsız bir çok konuyla alakalı fikrini, bakış açısını görmüş olabiliyoruz. Yazarın kadına bakış açısı, bir çok hikayesinde, ne kadar rahatsız etse de Avrupa gerçekçiliğini yansıtmış olduğunu arka kapakta gördüğümüz için bu rahatsızlığın sebebini direkt olarak yazara değil dönemin toplumuna mal ediyoruz.
Hikayelerin uzunluğu, içerdiği tahliller ve fiziksel betimlemeler bakımından oldukça başarılı bir kitap. Hikaye sonlarında yazarın işlediği duyguyu fazlasıyla hissedebiliyorsunuz. Sonuç olarak kitap kendini bir şekilde okutuyor.