Polisiye maceralarından hoşlanan okurlar için vazgeçilmez bir klasik daha sunmuş Ahmet Ümit. İşin özün de konu kitabın belki onda birini ancak kapsar. Çok güzel betimlemeler, harika ifadeler eşliği ile sizi sıkmadan okunacak bir kitap. 12 Eylül darbesi öncesi ülkemizde oynanan ( tezgahlı) oyunun iç yüzü. O günlerin sağ -sol çatışmalarının, ülkücü - devrimci ayrıştırılmasından varılmak istenen noktanın aydınlatılması bir nevi. Devletin içİnde ki gizli eller, yine devletin içinde başka bir devlet yapılanması. Gençlerin kullanılmaları. Bazı unsurların artık kendileri için mafya vari çalışmaları ki her türlü pisliğin var olduğu suç çetelerinin ortaya çıkması.Her şey var, hikayeyi destekleyen bilgilendirme çeşnisinde. Yazar sanırım kalkış noktasını Susurluk vakıasından yola çıkmış bir nebze, bilhassa başlardaki gelişimler için diyebilirim Abdullah Çatlıyı göz önünde tutmuş gibi geldi bana.