Akıl sâhibi olan herkesin açıkça gördüğü gibi, kâinâta ibret
nazarı ile bakıldığında, kâinâtdaki bütün işlerin ve hâllerin bir ni-
zâm [düzen] içinde, değişmeyen kanûnlara bağlı olduğu görülür.
O kanûnları koyan ve aynı şeklde hıfz eden bir Hâlıkın [yaratıcı-
nın], ya’nî vâcib-ül vücûd olan, Allahü teâlânın lâzım olduğu,
akl-ı selîm sâhibi