Gönderi

394 syf.
9/10 puan verdi
Zamanda Yolculuk, üzerine derinlemesine düşünülmesi gereken bir felsefe ve yoğun metaforlar bulunduran bir kitap. Bunları fark edip yakalayabildiğinizde ihtiva ettiklerini daha iyi anlayabileceğiniz bir yapıt. Buna karşın hepsini gözden kaçırsanız dahi akıcı anlatımıyla sizi sıkmadan kendine bağlayabilecek, sadece fantastik- bilim kurgu tarzında bir eser olarak görseniz dahi keyif alabileceğiniz bir yazın. Ancak ben şimdi kitabın içerisindeki felsefeye ve metaforlara değinerek, daha önceden okumuş kişilerde yeni bir ufuk, okumayı düşünenlere ise bir rehber olmayı amaçlayan bir yazı kaleme alma düşüncesindeyim. Buna karşın yazdıklarımın spoiler içeriyor oluşu nedeniyle de yazının bu kısmından sonrasına bir uyarı koyarak devam etmeyi uygun görüyorum. [Spoiler Alert] Öncelikle tamamen okuduğumuzda fark edeceğimiz üzere kitabı 12.00’dan önce ve 12.00’dan sonra olarak ikiye ayırabiliriz. Çünkü bu ayrım noktasına kadar karakterimizin sahip olduğu gücü kişisel çıkarları ve iktidar hevesiyle kullandığını görüyoruz. Bunu da semavi dinler öncesindeki karanlık dönem ile özdeşleştirebiliriz. Keza kitap bütün olarak semavi dinlere yaptığı göndermelerle dikkat çekiyor, ki buna da birazdan değineceğim. İlk bölümde karşımıza çıkan Hazır ol! İfadesine değinerek başlamak istiyorum. Burada açıkça Charlotte’ye dışarıdan bir müdahale söz konusu ve yakında olacaklar hususunda bir uyarı mahiyetinde. Ki Charlotte’nin de burada ‘mehdi’yi simgelediğini düşünebiliriz. Metaforlara derinlemesine inmeden önce dikkatimi çeken bir ayrıntıyı daha eklemek istiyorum. Bir bölümde Charlotte’nin evinde Die Anatolien Chroniken adlı bir dizi izlediğine şahit oluyoruz. Yazarın instagram hesabında da ‘yakında’ diye paylaşım yaptığı görselde aynı isimli bir kitap yazdığını görüyoruz ki bu da bu kitaba bir gönderme olabilir. Yine onuncu bölümü incelediğimizde yazarın 24 sayısından geri sayım yaptığını görebiliyoruz. Normalde harflerle yazabileceği yerde bunları rakamlar ile göstermesi ve geriye doğru sayması da bir anlam içeriyor olabilir. Bundan sonra 12. Bölüm ile beraber her şey değişiyor. Charlotte, Nebenteru ile karşılaşıyor ve onun Hz. Adem’i sembolize ettiğini ilerleyen bölümlerde görebiliyoruz. Örnek vermek gerekirse Nebenteru’nun flashback’ini okuduğumuz kısımda çırağıyla beraber bir atlı ile karşılaştığını bu atlının S harflerini bir yılan gibi tıslayarak konuştuğunu ve onlara elma ikram ettiğini görüyoruz. Bu atlının daha sonra Adam Kahnewald olduğunu öğrendiğimizi de göz önüne alırsak bura da şeytan ve Adem’in hikayesini yakalayabiliriz. Charlotte’nin bu zaman dilimine geçtiğinde bir adamın kafasını taşla ezmesi de açıkça Habil Kabil olayına bir atıf. Nebenteru’dan Zhang Wei’ye geçtiğimizde ise yeni bir devrin başlangıcı (yeni dinin haberi) olduğunu okuyoruz ve Zhang Wei’nin Hz. Musa’yı sembolize ettiğini görebiliyoruz. Hatta Zhang Wei’nin ön adı olan Moxi, Çince’de Hz.Musa için kullanılıyor. Yine Zhang Wei’li bölümde Yüz elli atış tabirinin Tevrat’ın 150 bölümüne yedi kollu ağacın yedi kollu şamdana ve Charlotte’nin göleti bir asa ile ikiye ayırmasını da Musa’nın Kızıldeniz’i yarmasına benzetebiliriz. Bu bölümden sonra karşılaştığımız ise kesin bir ifadeyle Şeytan’ın tanrıya isyanını gözler önüne seriyor. Adam Kahnewald’ın gerçek adının Azazil olduğunu (Ki şeytanın kovulmadan önceki adı) ve Nebenteru’nun ilk Zaman Korucusu (Peygamber) ilan edilmesini sindiremeyip Öt Han’a sırtını dönmesini görüyoruz. Carlos’lu bölümde ise bir Hz. Davud figürü ortaya çıkıyor. Yine Carlos’un bir diğer isminin David yani Davud olduğunu görebiliyoruz. Carlos’un baş düşmanının adı da Calut olarak geçiyor ve bu da Hz. Davud’un baş düşmanıyla aynı adı taşıyor. El Cezeri’ye geçecek olursak burada da doğrudan Ebu’l İsa El Cezeri adını yani Hz. İsa’yı temsil ettiğini okuyabiliyoruz. Bir şişe şarap ve bir parça ekmek ile kırk gün boyunca ziyaretler gerçekleştirmesi Hristiyanlık inancındaki büyük perhize işaret. Şarap İsa’nın kanıdır ve ekmek etidir. Yine Öt Han’ın El Cezeri’nin babası olduğunu öğreniyoruz ki bu da Hz. İsa’nın tanrının oğlu olmasına bir gönderme gibi. Bu kısımda yine ağaç dallarını artı olacak şekilde bir araya getirmesi haccı, Charlotte’nin ziyaretinde on iki kişinin bir masada oturması ise son akşam yemeğini simgeliyor. Bu bölümün sonlarına doğru Charlotte’nin göletin üzerinde yürüdüğünü görüyoruz ve bu da açıkça Hz. İsa’nın suyun üzerinde yürümesini tasvir ediyor. Ve belki de en çarpıcı nokta ise kitabın sonundaki güneşin batıdan doğduğunu okumamız ki bu da açıkça kıyamete göndermedir. Bu noktada kösteki saatin artık hareket etmediğini görüyoruz yani zaman artık kayboldu. Bu şekilde baktığımızda acıka belirtilmese de Tannhaus’un son zaman korucusu yani son peygamber Hz. Muhammed’i simgelediğini, Charlotte’nin ise kıyamet zamanı yaklaştığında ortaya çıkacak mehdi olduğu çıkarımını yapabiliriz. [Spoiler Sonu] Yani toparlamak gerekirse ister basit bir bilim kurgu olarak okuyun isterseniz yukarıda bahsettiğim metaforları yakalayın keyif alarak okuyacağınız bir kitaptır.
Zamanda Yolculuk
Zamanda YolculukH.G. Tannhaus · Theseus Kitabevi · 2020661 okunma
··
747 görüntüleme
lerimed okurunun profil resmi
Yorumunuz ufkumu genişletti,teşekkürler...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.