" Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında..." ( Erbain/234)
İsterdim ki üniversitede edebiyat dersi eser incelemeleriyle tanışayım Özel'le. İlginçtir sadece KPSS alan sınavına çalışırken denk gelmiştim. Ne acı onca edebiyat dersinde böylesine güzel şiirleri incelememiş olmamız.
' Amentü' şiiriyle tanıdım. Bir arkadaşım şiiri okuyup videoya almış. Dinliyorum, dinliyorum ... Daha önce duymadığım bir şiir , uzun süre etkisinden çıkamıyorum. Sonra internetten şiiri, şairin kendi sesiyle dinledim sene 2016. O gün bugündür İsmet Özel dinlerim:) Amentü, Sebeb-i Telif, Münacaat, Karlı Bir Gece Vakti Bir Dostu Uyandırmak...
İSMET ÖZEL’İN ‘’ŞİİR OKUMA KILAVUZU’’
NİÇİN BİR KILAVUZ?
Sanat, edebiyat ve şiirde ‘’iyi ile kötü’’nün, ‘’doğru ile yanlış’ın, ‘’güzel ile çirkin’’in
ve hülasa ‘’ak ile kara’’nın birbirine karıştığı bir dönemde, mezkur konular üzerine yazılmış
bir metinle ortaya çıkabilmek gerçekten bir cesaret işidir. Çünkü böyle bir metin, iyiyi
kötüden, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden ve hülasa akı karadan ayırma düşüncesiyle
yazılacağından, cesaret gerektiren bir görev üstlenilmiş olup, bir anlamda ‘’kurban olmak’’
önceden kabullenilmiş anlamına gelmektedir. Bu durumu İsmet Özel ‘’Şiirin yüzünü hiç
kimsenin hatırlamadığı bir dünyada birinin kalkıp, şiirin tanınmaya değer bir yüzü olduğunu,
ortalıkta dolaşan renkli ve solgun yüzlerce hayaletin yalnızca maskeler olduğunu söylemesi
lazım.’’
‘’Yaşanılan bütün çirkinliklere, kötülüklere, haksızlıklara
rağmen insanda savunulmaya değer bir şeyler olduğuna içten içe inanıldığı zaman şiir
serpilir ve çiçek açar.’’
‘’Bir insan şiir okumayı seçmişse, bu okuma
süresince ve sonucunda kişiliği, kimliği ve yeryüzünde sahip olduğu yer bakımından şiirden
bir kazanç sağlamayı düşünüyorsa, yapacağı bu işi tesadüflerin umursamaz akışı içinde değil
de kararlılık içinde gerçekleştirme yolundaysa o insanın şiir okumak için bir kılavuza ihtiyacı
vardır.’’
ŞİİR NASIL OKUNUR?
‘’Sokaktaki adam. ‘Ekmek nasıl yenir?’ biçimindeki bir soruyu saçma bulur. Biri
kalkıp da ona, ‘Ayağındaki pabucu nasıl giydin?’ diye soracak olursa, delilerle uğraşmaya
niyetim yok diye düşünüp belki cevap bile vermez. Ama bu sorular önemli, ciddi sorulardır ve
cevapları, ‘Şiir nasıl okunur?’ sorusunun cevabı kadar çetindir.’’
İnsan eğer yaptığı bütün etkinliklerle ilgili ‘’nasıl ve niçin’’ sorularını sorup bu
etkinliklerin anlamını bulmak gibi bir çaba içerisinde olursa, sürekli bir şuur halinde
bulunacağından, yaptığı etkinlik ve davranışlar anlam kazanacak ve insan bu sayede tüm eşya
ve hadiseleri kuşatıcı bir gözle hayata bakmayı öğrenmiş olacaktır.
‘’Demek ki insanca bir etkinlik olarak davranışlarımızın anlamı üzerinde bir açıklığa
varmak zorundayız. Yapıp ettiklerimizin mahiyeti, eylemlerimizin hakikati onları nasıl
yapmamızı da gösterecek, yürünecek yolu işaret edecektir. Öyleyse ‘Şiir nasıl okunur?’
sorusunu, ‘Şiir okumanın anlamı nedir?’ gibi sorularla birbirlerinin yanında, biri ötekine
yardımcı olacak biçimde sormak gerekir.’
NİÇİN ŞİİR OKURUZ?
İsmet Özel, ‘’kılavuzunda’’ önce, ‘’Niçin şiir okuruz?’’ sorusunu sorar. Ve bu soruya,
‘’Herhalde yokluğunu hissettiğimiz bir şeyleri tamamlamak, bir zorluğu gidermek ve nihayet
bir doyum sağlamak için.’’
cevabını verir.
Şiir okuma ile birlikte hangi hususta bir doyum sağlarız? ‘’Şiirden (belki söz
sanatları başta olmak üzere bütün sanatlardan) aldığımız doyum, kendimizin bir bütün olduğu
ve kendi bütünümüzün de bir bütüne ait olduğu hususundaki inancımızın pekişmesidir. Ne var
ki şiirle elde edilen doyum aynı zamanda bir açlığın başlangıcıdır çünkü her şiir insanın
bütünle arasında bulunan mesafe hakkında sahip olduğu bilinçlilik durumudur, her şiir
insanın bütüne olan hasretini kamçılar.’’
‘’Yaşanılan bütün çirkinliklere, kötülüklere, haksızlıklara
rağmen insanda savunulmaya değer bir şeyler olduğuna içten içe inanıldığı zaman şiir
serpilir ve çiçek açar.’
‘’Bir insan şiir okumayı seçmişse, bu okuma
süresince ve sonucunda kişiliği, kimliği ve yeryüzünde sahip olduğu yer bakımından şiirden
bir kazanç sağlamayı düşünüyorsa, yapacağı bu işi tesadüflerin umursamaz akışı içinde değil
de kararlılık içinde gerçekleştirme yolundaysa o insanın şiir okumak için bir kılavuza ihtiyacı
vardır.’’
İSMET ÖZEL'in ŞİİRLERİ
İsmet Özel; yazdığı şiirlerle, ifade ettiği toplumsal meseleler hakkındaki fikirleri ile Türk
toplumunun toplumsal özelliklerine odaklanan bir şairdir.
Sanatın toplum karşısındaki sorumluluğunu önemseyen bir şair olarak İsmet Özel’in şiirlerinde
ideolojik ve toplumsal fikirlerin açarı olabilecek birçok imge, kelime ve kullanım
gözlemlenebilir. Toplumsal dönüşüm gibi ayrıntılı bir konuyu şiir metinleri üzerinden okuma
konusunda bu ipuçlarının önemli bir işlev gördüğü söylenebilir.
İsmet Özel’in bir röportajında
“Hayatımı verdim şiirimi aldım.” ifadesini kullanması estetiğin, toplumsallığın ve bireyselliğin
hayatta kapsadığı geniş alana dikkati çeker.
Özel’in 1981’de yazdığı
“Mataramda Tuzlu Su” şiirindeki “Bir hayatı, ısmarlama bir hayatı bırakıyorum/ Görenler üstünde
iyi duruyor derdi her bakışta” ve “Uzak nedir? / Kendinin bile ücrasında yaşayan
benim için gidecek yer ne kadar uzak olabilir?” dizelerindeki isyanı, terk edilen
bu sahte kendilik kamuflajadır. Bu kamuflaj, yaşamak hissini tüm derinliğiyle algılamayı engeller.
Bu örnekler dış kabukta görünen siyasi-toplumsal değişimlerden ziyade şairin kendisi ile kurduğu
sahicilik ilişkisini göstermesi açısından dikkate değerdir. 1983 yılı şiirlerinden “Celladıma
Gülümserken Çektirdiğim Resmin Arkasındaki Satırlar” şiiri de kendilik arayışının toplumsal
olanın körleştirici etkisi ile sınanması teması ile biçimlenmiştir.
Özel’in 1972’de yazdığı “Karlı Bir Gece Vakti Bir Dostu Uyandırmak” şiirinin girişindeki “Benim
adım insanların hizasına yazılmıştır/ Her gün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu.”
dizeleri onun şairi, toplumun kalan kısmından ayrı bir yerde konumlandırdığını ve bu
sayede onun bilincinin bir bedel olarak şiirini ürettiğine inandığı yorumuna kapı aralayabilir. Bu
durum Necip Fazıl gibi şairlerde de hissedilen kuvvetli bir egonun dayanağı olarak şairliğin
gösterildiğini söylemeyi de mümkün kılar.
Amentü şiirindeki “Hayat dört şeyle kaimdir,
derdi babam/ su ve ateş ve toprak. /Ve rüzgâr. / ona kendimi/ sonradan ben ekledim / pişirilmiş
çamurun zifiri korkusunu / ham yüreğin pütürlerini geçtim / gövdemi âlemlere zerk ederek / var
oldum kayrasıyla Var edenin / eşref-i mahlûkat nedir bildim.” dizeleri İsmet
Özel’in varoluş kaygısı ile değişimini temellendirdiğini, bireysel benine doğru yaptığı atılımların
aynı zamanda kişiselliği aşacak bir boyut yoluyla İslam’la ilişkilendirilebileceğini gösterir.
Erbain’in girişinde epigraf sayılabilecek ve anagramlaştırarak yazdığı, “Yaşamayı bileydim, yazar
mıydım? Hiç şiir.” ifadesi de şiirin yaşamdaki tutunamayışı telafi edecek kuvvetli bir ödünleyici
olarak yazarı tarafından algılandığına delalet eden bir başka ifadedir.
"bense anlamış değilim böyle maceralardan / ne Godiva geçer yoldan, ne bir kimse kör olur." ( Amentü)
Lady Godiva, Marksist terminoloji içinde sadakatin, başkaldırının ve halktan yana olmanın mitik bir sembolü olarak
kullanılır. Halk 11. yüzyıl'da İngiltere Coventry'de uygulanan ağır vergilerden isyan halindedir. Vergileri arttıran Lord
Leofric'in eşi Lady Godiva halktan yana tutum alır. Eşini vergileri indirmesi yönünde ikna etmeye çalışır. Lady'nin
ısrarından rahatsız olan Lord Leofric, eşine asla kabul edemeyeceğini düşündüğü bir teklif yapar. Lady Godiva'nın at
sırtında, sadece saçlarına sarınarak, Coventry sokaklarını boydan boya geçmesi koşuluyla vergi yükünü azaltacaktır.
Lady Godiva'nın buna cesaret edemeyeceğine inanan Lord, eşinin baskılarını bu şekilde kıracağını düşünür. O an
geldiğinde, Lady Godiva atının üzerinde vakur ve kendinden emin olarak geçişini yapar. Bu durumu öğrenen halk,
dükkânlarını kapatır evlerine girer. Godiva’yı gizlice gözetleyen tek kişi de kör olarak bir cezaya uğrar.
İsmet Özel, şiirini düşüncenin ve ideolojinin sesinden
esirgemeyen bir şairdir. Bu sebeple geliştirdiği yeni ve keskin imaj dünyasıyla, şiirindeki isyanı
ham bir biçimde düşünce ile vermekten ziyade şiirinin sesi ile hissettirebilen önemli bir şairdir.
Altını çize çize, not alarak, düşünerek ve anlayarak okunması gereken bir şair. Ölünce anladığımız, kıymetini bildiğimiz bir şair de İsmet Özel olmasın.
İncelemede birçok yazı ve makaleden yararlandım. Özel'i daha iyi anlamak için tam hallerini de ekliyorum . Keyifli okumalar dilerim :)
1. dergipark.org.tr/tr/pub/ytea/iss...
2.turkoloji.cu.edu.tr/YENI%20TURK%20E...
Erbainİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20128,8bin okunma
··
332 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.