Gönderi

Ve öngördüğü düzenekler ıvır zıvır, sıradan şeyler, incik boncuk değil, kaybedecek zamanı yok bunlarla. Gregor bir sürgülü kilidi kusursuzlaştıracak, bir konserve açacağının daha iyisini yapacak ya da ocak çakmağı geliştirecek kişilerden değil. Ona fikirler yukardan, çok yukardan, uçsuz bucaksız kozmostan ve evrenin çıkarları için geliyor. işte bu yüzden ilk fikirlerinden biri Atlantik’in dibine yerleştirilecek ve diğer hizmetlerin yanında Amerika ile Avrupa arasında mektup alış verişini sağlayacak bir boru hattı oluyor. Gregor önce ayrıntılı bir pompalama sistemi çiziyor, içinde mektupların olacağı küre biçimli kabı itecek basınçlı su buradan geçecek. Ama borunun içinde çok fazla olan sürtünme direnci sorunu yüzünden bu tasarıyı bir yana bırakıp aynı ölçüde iddialı bir başkasına geçiyor. Ekvatorun üstünde gezegenimizi saracak ve ona değmeden onunla aynı hızda dönen devasa bir halka yapma fikri olacak bu. Tepki gücü sonradan bu halkayı durduracağından, üstüne çıkıp saatte bin altı yüz kilometre hızla, manzaranın keyfini çıkarırken Dünyanın çevresinde dolaşabileceğiz, ya da daha doğrusu Dünya altımızda dönecek: koltuklarımıza kurulup -bu koltukların tasarımı ve ergonomi hesabı bizzat Gregor’a ait, dalgın olabilir, ama ayrıntıları kaçırmıyor- böylece bir günde turu tamamlamış olacağız. Görüldüğü gibi bunlar eften püften tasarılar değil, çünkü Gregor’a büyük işlerle uğraşmak uygun görünüyor. Çok erkenden, bu işler içinde örneğin dalgaların gücü, tektonik hareketler ya da güneş ışıklarıyla -ya da neden olmasın, gravürlerini kitaplarda gördüğü ve ona tam dişine göre gibi görünen Niagara şelaleleriyle, maksat eli alışsın-bir şeyler yapabileceğinden emin hale geliyor. Evet Niagara. Niagara, hiç fena olmaz.
Sayfa 4
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.