Kitap boyunca inanılmaz bir tiksinti ve nefret hissettim. Sözde din adı altında sapkınlıktan başka hiçbir şey olmayan bir dergah ve adeta ilahlaştırılmış Nur Baba. Bu adama dair tek bir düşüncem var o da iflah olmaz bir sapık olduğu. Gözü kadından, ağzı içkiden başka bir şey görmeyen birisi. Sözde bir din tarikatının lideri ama rezil bir mahluku anımsatıyor sadece. Yakup Kadri Karaosmanoğlu o zamanlar yaşanan bu tarikatlarda ki olayları nasıl bu kadar iyi işleyebilmiş ki kitap boyunca inanılmaz bir tiksinti duydum bu insanlara. Kendilerine göre değiştirdikleri dinimiz, kendilerini ilahlaştırmak ve saçma sapan adetler. Sözde hayat suyu adı altında su niyetine içilen rakılar... Ne kadar yazık, ne kadar iğrenç. Kitapta ki o kadın, Nigar... Bir insan kendi hayatını nasıl mahvedebilir açık bir özeti adeta. Her şeyini, çocuklarını geri de bırakıp sapkın bir tarikat liderinin peşinden gitmek... Buna söylenecek bir söz bulamıyorum. Kitap boyunca bu iğrençliklere sinirlendim. Yakup Kadri gerçekten mükemmel bir şekilde anlatmış. Bu yazarın her kitabını okuduğum da bir kez daha acı bir şekilde geçmişte ki insanların cahilliğini, sapkınlıklarını görüp hayrete düşüyorum. Kalemi kuvvetli geçmiş dönemimizi mükemmel bir şekilde anlatan bir yazar.

Nur BabaYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 20181,050 okunma

·

47 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.