Uzuun bir okuma sürecinin ardından kitabı bitirmenin haklı gururunu yaşıyor olabilirim :D
Bu durum size sakın kitabın sıkıcı ,yorucu ,anlaşılmaz olduğunu düşündürmesin. Zira kesinlikle öyle değil.
Haruki Murakami ile "Sputnik Sevgilim" adlı eseriyle tanıştım. Hacimce daha ince olmasına rağmen okurken beni yormuştu . Kitabı da çok hatırladığımı söyleyemeyeceğim.
İmkânsızın Şarkısı, muhteşem bir serüven oldu benim için. Çok beğendim. Çeviri bir eser olmasına rağmen iletilmek istenen duyguyu hissedebiliyorsunuz. Yalnızlığı, sevdiğini kaybetme acısı, yer yer neşeyi...
Konu Tokyo'da 1960'ların sonu 1970lerin başı civarında geçiyor. Kitabin anlatıcısı olan Toru Vatanabe bir uçak yolculuğunda yirmi yaşındaki hayatına dönüyor. Flashback yani geçmişe dönerek o zamanları hatırlıyor.
Üniversite gençliği, yaşam tarzı , yalnızlık, intihar, aşk, erotizm(bence çok değildi) , kitaplar , edebiyat, ve bolca müzik.
Kitapta baskın olarak işlenen konu bence yalnızlık ve intihar. Bunu okuduğunuzda fark edeceksiniz.
Üslup, tasvirler(hele Vatanabe'nin Naoko'yu Ami Hostel'de ziyarete giderkenki yol tasviri) harika. İnsanların iç dünyası, ikili ilişkiler, zaman tahlili, dönemde yaşanan olaylar ,Japon kültürü bunları bulacaksın kitapta.
Karakter isimlerini okurken ve hafızada tutarken biraz zorlanabilirsiniz zira ben zorlandım 。◕‿◕。
Kitabın Japonya'dan değil de Fransızca'dan çevrildiğini fark ettim. Bana ilginç geldi.
Kitabın bir de film uyarlaması varmış. Fragmanını izledim. Filmi izler miyim bilemiyorum.
Sanırım tekrar bir Murakami kitabı alacağım. Sevdim...
Kitaplı, keyifli günler...