Bilinmeyen Bir Kadın
Stefan zweig 'i genellikle öykü türü ile biliyorum. Daha önce satranç isimli kitabını okumuş ve sevmiştim.
BKM kitaptan yaptığım alışverişle beraber anonim yayınları Stefan zweig seti hediye geldi. Aslında kitap şu an okuduğum 
Masumiyet Müzesi kitabına çok benziyor.
İkisinde de çok seven ve sevdiği adam mutlu olsun diye fedakârlık eden kadınlar var.
DİKKAT SPOİLER
Gelelim Bilinmeyen bir kadının mektubuna; bilinmeyen kadın 13 yaşında henüz bir kadın olmamışken,babası ölmüş ve annesi ile yaşamakta. Annesi babasının ölümü üzerinde yasta.Bilinmeyen Kadın çok yalnız o sırada karşı daireye R isimli bir yazar taşınıyor ve onu merak edip hayaller kuran kadın bu adama gitgide aşık oluyor. Oturdukları muhit biraz varoş bir mahalle ve R'nin bir uşağı,deri ciltli kitapları ile burjuvazi bir tavrı var.
Bilinmeyen kadının annesinin ikinci evliliğini yapması üzerine başka bir kasabaya taşınıyor.18'ine bastığında Venedik'e geri döner ve R ile tanışır. R ile birlikte olan kadın'ın R den bir erkek çocuğu olur ve R ye hiç birşey söylemez. Hayatına fahişe olarak devam eden kadın bir gün R ile karşılaşır ve birlikte olur ama R onu tanımaz ama R'nin uşağı o 13 yaşındaki kızın aradan 11 yıl geçmiş hâlini tanır. Daha sonra kadının çocuğu ölünce R 'ye mektup yazar. Ve bütün olanları anlatır. Ve galiba kadın intihar etmiştir bunu kitapta yazmıyor ama ben öyle hissettim.
Bu hikayede biraz Maria Puder, biraz Masumiyet müzesi Füsun, biraz da yeşilçam havası sezdim. Kitabın dili oldukça akıcıydı. Pazar kahvesinin yanında kolayca okuyabilirsiniz.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu 
Stefan Zweig
·
128 görüntüleme
Bence de kadın acıdan intihar etti. Ben hem bunu hem de amok koşucusunu okumuştum. Stefan Zweig'in kaleminde yıllar, asırlar geçse de hala aynı olayları yaşayabilecek insanları o zamanda anlatması büyük bir başarı bence. Yazdıkları fazlasıyla anlamlı bence...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.