Anlatım şimdiden kendine çekmeye başladı bile ;)
Julie tekrar, “Teksas’ta ne var Dodge?” diye sordu.
Julie’nin dingin sesi, onu Derek’in ısrarcılığından daha çok etkiledi.Yenilgiye uğramış omuzları düştü.”Ne değil.Kim?”
“Pekala, Teksas’ta kim var?”
Fincanını kaldırıp, her ikisiyle de göz göze gelmemekten kaçınarak lavaboya doğru yürüdü ve kalan kahveyi döktü.”Kızım.” Ne kadar çok şaşırdıklarını, arkasına dönüp, şok olmuş ifadelerini görmeden önce hissedebilmişti.
Derek, “Senin bir kızın yok,” dedi.
“Evet, var.”
“Ne zamandan beri?”
Dodge, “Otuz yıldan beri,” dedi.
Derek kafasını toparlayabilmek için başını salladı.”Bana kızın olmadığını söylediğini çok iyi hatırlıyorum.”
“Hayır, söylemedim.”
“Dodge konuşmamızı hatırlıyorum.Creighton Wheeler’ın geçmişini araştırıyordun.Bana onun hakkında öğrendiklerine dayanarak, kızının onun gibi bir adamla flört etmesini istemeyeceğini söylemiştin.Bende sana, ‘Senin bir kızın yok ki,’ demiştim.Ve sen de ‘Eğer olsaydı,’ demiştin.”
“Gördün mü? Kızım olmadığını söyleyen sendin, ben değil.”
“Ama bunu ima etmiştin.”
“Bana dava aç o zaman.”
.
.
.
Julie, “Onu en son ne zaman gördün?” diye sordu.
“Doğum gününde.”
“Son doğum gününde mi?”
Dodge başını hayır anlamında salladı.”Gerçek doğum gününde.Doğduğu gün.”
Sayfa 23 - Altın Kitaplar / Julie - Derek - DodgeKitabı okudu
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.