"Diyebilirsin ki bir insanı fotoğraflarından
ve hakkındaki haberlerden
ne kadar tanıyabilirsin?
Haklısın belki de çok az...
O zaman şöyle demeliyim...
Seni az tanıyorum... Az...
Sen de fark ettin mi?
Az dediğin küçük bir kelime.
Sadece A ve Z. Sadece iki harf.
Ama aralarında koca bir alfabe var.
O alfabeyle yazılmış onbinlerce
kelime ve yüzbinlerce cümle var.
Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında.
Biri Başlangıç, diğeri son.
Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar.
Yan yana gelip de birlikte okunmak için.
Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler.
Senin ve benim gibi..."