Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

80 syf.
10/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Demokrasi yolunda işkence taşları
Şilili yazar Ariel Durfman tarafından yazılmış çağdaş bir tragedya! 1990 yılında 17 yıllık sürgün döneminden sonra ülkesine gelen demokrasi sonucu ülkesine dönen Durfman, bir sanatçı olarak ülkesinin içinde bulunduğu duruma kayıtsız kalmayıp yazdığı bu oyunla geçmişteki acıların gelecekte yeniden yaşanmaması için elinden geleni yapmış. Kendi
Ölüm ve Kız
Ölüm ve KızAriel Dorfman · Mitos Boyut Yayınları · 2012187 okunma
··
87 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
İnceleme içerisinde bize sorduğun sorular ve sanki kitap buluşmalarındaki Yaz gibi yazını senin o kitapları anlatırkenki heyecanınla okumam iyi geldi. Ayrıca hiç duymadığım bir yazar hakkında bir inceleme okumak da yazarı merak ettirdi, mutlaka bakacağım. Eline sağlık arkadaşım
Özlem okurunun profil resmi
Beni heyecanlandıran bir kitap okuduktan sonra düşüncelerimi paylaşırken heyecanlanıyorum sanırım, haklısın 😉 Kafamdaki soruları düşündüğüm şekilde sansürlemeden yazıyorum galiba. Toplantılarımızı özledim ben de🙂 Ben de bu yazarla yeni tanıştım ama devam edeceğim diğer kitaplarıyla da. Eğer bu oyun şehrimizde oynanırsa pandemi sonrası kesinlikle izlemeliyiz👍 Teşekkür ederim güzel sözlerin için arkadaşım 🙏🏻
Erhan okurunun profil resmi
Elinize sağlık, Şili gibi benzer bir ülkeden bize o kadar da uzak olmayan bir oyun anladığım kadarıyla. İncelemeniz hikayenin içine girme isteği uyandırıyor. Teşekkürler:) İşkence ile ilgili sorular için Milgram Deneyleri ufak bir fikir verebilir belki -duymuşsunuzdur büyük ihtimalle.
Özlem okurunun profil resmi
Sevgili Erhan, Çok teşekkür ederim. İncelememin sizin gibi entelektüel birikimine büyük saygı duyduğum bir okur arkadaşımın ilgisini çekmesi memnun etti beni:) Evet, bu deneyi duymuştum ve ne kadar güzel bir bağlantı kurmuşsunuz. Milgram deneyinde işkence yapan denek ile işkence gören deneğin aralarında sadece bir ses bağına izin verilmesinde olduğu gibi bu kitaptaki işkencede ve diğer çoğu işkencede de kurbanın gözlerinin bağlı olması dikkatimi çekti. İşkence yapan kurbanla ne kadar yalıtım sağlarsa o kadar acımasızlaşırken yakınlık kurdukça merhameti artıyor. Demek ki insanları birbirinden kopara kopara- ki bu kopuş bazen siyasi bazen fiziksel bazen ruhsal olabiliyor- işkenceciler ve kurbanlar doğuyor toplumda. Sonuç itibariyle insan hem melek hem şeytan olma kapasitesinde ama tarihten dersler ala ala düzelmesini umuyor insan içten içe. Keyifli okumalar🙂
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.