Kitap, Mr. Heathcliff’in evine kiracı olarak gelen Mr. Lockwood’un, ev sahibiyle görüşmeye gittiğinde karşılaştığı kaba tavırlarla başlıyor. Kendisine hizmet eden Ellen Dean’e bu durumu sormasıyla birlikte Uğultulu Tepeler’in aşk, kin, nefret ve intikam dolu hikayesini Mr. Lockwood ile birlikte biz de öğreniyoruz.
Kitaptaki kötülük, saplantı ve nefret dikenli bir tel gibi boğazımı sıktı açıkçası. Kitabın başından sonuna kadar karamsar havadan hiç çıkamadım. Bu da yazarın duyguyu, okuyucuya ne kadar iyi geçirdiğini gösteriyor bir nevi. Yazar, kitaptaki ruh halleriyle, karakterleriyle ne kadar boğduysa, anlatımı ve tasvirleriyle de o kadar nefes aldırdı ama benim için yeterli olmadı. Bu yüzden sitede okuduğum yorumlar kadar abartılacak bir kitap değil; tamamen yerilecek bir kitap da değil.