Gönderi

405 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
*Kader'i kitap gruplarında görmüştüm ama alıp okumak kısmet olmamıştı. Bir kitap grubunda Ümit Gürbüz ile söyleşi vardı, ben de katıldım. Maalesef sorularımla Ümit Bey'i terlettim, havanın sıcaklığı yetmiyormuş gibi. :) Söyleşi sonrası katılanlar arasında yapılan çekilişle imzalı kitabı kazandım ve Kader'e kavuştum. *Bir yerde; "Ertesi sabah çivi gibi kalktı İpek. Buranın serin ve kuru havası kısa uykularda bile dinçlik veriyordu insana." Aslında büyük şehir merkezleri dışında her yerde durum aynı. Daha az yapılaşma, beton yığını yerine yeşilin bolluğu; trafik sesi, egzoz dumanı yok; daha az gürültü, az trafik, az stres, bol oksijen yüzünden kısa uyunan uykular bile daha çok dinlendiriyor, enerji veriyor. *"Tüm aile sofra başındayken aile sıcaklığının zirvelerini gördü İpek. Ne kendi ailesinde ne de İstanbul'daki diğer ailelerde bu sıcaklık kalmıştı. Ailelerin hep beraber sofraya oturduğu zamanlar bile sık olmuyordu artık." diyor. Maalesef öyle… Bizim zamanımız diye başlamayacağım, şimdiden bahsedeceğim. Şimdi kazara aynı sofraya oturulsa bile kimse kimsenin yüzüne bakmıyor, sohbet zaten hiç yok. Tek elde telefon, tek el ile ye kaç durumu var. İlk dönemlerde sadece gençler bu durumda idi. Artık her yaştan kişi bu durumda maalesef. *Döndü'nün hikayesini anlatırken: "Evdeki hiç kimseyle aynı sofraya oturamayacak, hatta herkes yemeğini bitirip sofradan kalkmadan tek lokmanın bile boğazından geçemeyeceği "gelin"di. Gelinlerin değerinin buğday tarlasındaki biçilmiş ekinlerin ardından yakılan anızın külleri kadar olduğu zamanlarda gelindi Döndü." Maalesef durum yıllar geçmesine rağmen aynı. Ama bu cümle bana başka bir sözü de hatırlattı: "Kaynanaların baş tacı olduğu dönemde gelindim, gelinlerin baş tacı olduğu dönemde kaynana." Tabii bu söz büyük şehirler için geçerli, kırsal kesimde bir değişiklik yok. *6. bölümün sonunda yazar Ünzile şarkısını dinlememizi tavsiye etmiş. Oysa bölümü okurken ben o şarkıyı mırıldanıyordum zaten. Ünzile en sevdiğim şarkılardan, tüm yaşananları anlatıyor. Her dinlediğimde tüylerimi diken diken eden, gözlerimi dolduran şarkı... *20. bölümün sonunda yazarımızın tavsiye ettiği Efkan Şeşen'den Polyushka Polye'yi dinlerken; nasıl okumaya yetişemediğimiz birçok kitap olduğu gibi, dinleyemediğimiz, kaçırdığımız pek çok ezgi de var diye düşündüm. Ümit Bey'e bana bir kitap kazandırdığı gibi bu güzel ezgiyi de kazandırdığı için teşekkürler demek istiyorum. Hamiş: Dinlemeye doyamadım, üst üste birkaç kere dinledim. *Yazarın tavsiye müziklerini dinlediğim gibi kaynak kitaplar bölümünü de inceledim. O kitapları özellikle Kore Savaşı’yla ilgili olanlar ve Mustafa Kemal Sofya'da kitaplarını okumak isterim.
Kader
KaderÜmit Gürbüz · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 202031 okunma
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.