Elektrikli araba üreticisi
Tesla, yakın zamanda Model
S ve Model X araçlarında
sürücü müdahalesi olmadan
gidebilmeyi sağlayan otopilot
özelliğini devreye sokmuştu.
Tesla tarafından geliştirilen
yazılım, araçta bulunan
algılayıcılardan aldığı bilgiler
sayesinde aracı kilometrelerce
sürebiliyor. Ancak otopilot
son zamanlarda eleştirilerin
odağında. Geçtiğimiz
günlerde ABD’nin Florida
eyaletinde otopilot modunda
seyreden Tesla marka bir
araç başka bir araçla çarpıştı.
Tesla’nın sürücüsü (o sırada
araç otopilot kontrolünde
olduğu için tabletinden film
izliyordu) hayatını kaybetti.
Kazayla ilgili soruşturma ve
teknik araştırma başlatıldı.
Elde edilen ilk bulgular
Tesla cephesinde sorunlar
olduğunu gösteriyor.
İlk sorun, otopilotun diğer
otomobil markalarında
olduğunun aksine, sürücünün
ellerini direksiyondan
çekmemesine yönelik ciddi
bir uyarı sisteminin olmaması.
Hal böyle olunca da sürücü,
ellerini direksiyondan
çekip kilometrelerce yol kat
edebiliyor. Oysa ki benzer
sistemler böyle bir durumda
aracı birkaç dakika içinde
durduruyor.
Ayrıca Tesla’nın algılayıcıları
tümüyle sürücüsüz
hareket etmek için yeterli
değil. Tampon hizasında bir
radar, ön camda da
bir kamera var. Sürücüsüz
araç konusunda çalışan
Google ve Volvo gibi
firmaların araçlarında ise
çok daha fazla algılayıcı
bulunuyor.
Son olarak otopilot,
kaza sonrası olması gerektiği
gibi davranmıyor.
Aracı durdurmak yerine
sürmeye devam ediyor.
Bu da kazaları çok
daha tehlikeli bir hale
sokuyor.
Tesla ise otopilotun bu haliyle
bile insanlardan çok
daha az kaza yaptığını ve
tüm araçlarda otopilot özelliği
olsaydı kazaların çok büyük
bir kısmının önlenebileceğini
iddia ediyor. Bu konudaki
tartışmalar devam ettiğinden,
sürücüsüz araçların
yaygınlaşması biraz daha
zaman alacak gibi görünüyor.