Robert Cleaver ve John
Dod “A Godly Form of Household Government” adlı
yapıtlarında (1621) şöyle yazmışlar: “Beşikte yatan çocuk,
hem inatçıdır hem de sevgi doludur.” Yazarlar şöyle devam
ederler: “Küçük bedenine rağmen çocuk, her an yanlış yapma eğilimi içindedir... Eğer bu kıvılcımlar saçan beden, artan
biçimde acı çekmezse, onun ateşi tüm evi şiddetli biçimde
yakacaktır. Çünkü doğumla değil, eğitimle iyi olur ve
değişiriz.”
Rousseau'nun bu düşünceye karşı verdiği etkili tepkiye
rağmen çocuklar, yüzyıllarca kendilerini “iyi” yapmak ya da
doğal enerjilerini baskı altına almak için tasarımlanan bir
eğitime maruz kaldılar. Elbette çocuklar,ilgilerine yönelik
olarak işleyen bir sistem bulamadılar. 1597'nin başlarında
Shakespeare bize, okulun yetişkinlerin denetimi altında olan
bir eritme potası olduğunu gösteren dokunaklı ve unutulmaz
bir çocuk imgesi oluşturdu. As You Like It (Beğendiğiniz
Gibi)de ünlü “insanın yaş devreleri” pasajında Shakespeare,
“elinde çantasıyla sızlanıp duran çocuk öğrenci / Ve güneşin
parlamaya başladığı sabah saatlerinde sümüklü böcek gibi
ağır ağır yürüyen / İsteksizce okula giden” bir öğrenciden söz
eder.