Her Şey Geçip Gider yapı olarak bir roman özelliği taşısa da bir tarih veya sosyoloji kitabı olarak da okunabilir. Kitabın merkezinde İvan Grigoryeviç'in Gulag'da otuz yıl sürgün hayatı yaşadıktan sonra özgürlüğüne kavuşup hayatta tutunma mücadelesi yer alıyor. Bunun yanı sıra kitapta Stalin döneminde yaşanan baskı, insanların çalışma kamplarında yaşadığı acılar, parçalanan aileler, açlıktan ölen milyonlar tarihsel gerçekler doğrultusunda ele alınıyor. Yazar, romanı yazmaya 1955 yılında başlamış ve 1963 yılına kadar sürmüş. Ancak yazar öldüğü 1964 yılında hastanede yatarken bile romanı gözden geçirmeye devam etmiş. Dolayısıyla roman tamamlanamamış. Her ne kadar tamamlanamamış olsa da roman da Rus halkının yaşamış olduğu acılar ustaca aktarılmış.