Gönderi

506 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
“Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum” cümlesiyle başlayıp “Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım” cümlesiyle bitiyor kitabımız. Herkes bilsin çok güzel bir kitap okudum ben de! İstanbullu zengin bir ailenin oğlu Kemal ile bir butikte çalışan Füsun’un arasında geçen bir aşk hikayesini okuyoruz kitapta. Ama işin can sıkıcı ve biraz da her şeyi tepetaklak eden kısmı ise Kemal o sıralar evlenmek üzere olduğu Sibel için hediye alırken tanışıyor Füsun ile. Zaten bir noktadan sonra bir aşk hikayesini değil bir saplantıyı okumaya başlıyoruz. Bir yandan Kemal’in takıntılı hallerini sinir olurken diğer yandan Füsun’un kendini korumak için gösterdiği çabaya hayranlık duyarak okudum kitabı. Evet bir saplantı hali söz konusu ama aşka dair, hayata dair gerçekten içe dokunan cümlelerle de karşılaşıyoruz kitapta. O dönemin İstanbul’unu, sosyal hayatını, aile yaşamını da anlatan kitap tarih olarak uzun bir zaman aralığını kapsadığı için dönemsel geçişleri de görebiliyoruz. Kitabı okumadan önce ismine anlam verememiştim. Masumiyet tamam da müze ne alaka? İstanbulda Orhan Pamuk’un açtığı Masumiyet Müzesi’ni elbette biliyordum ama içeriği hakkında bilgim yoktu. Sonra bu müzenin de biraz Kemal’in takıntıları sayesinde oluşan bir müze olduğunu anladım. Evet kitabı okuduğuma göre sırada bu müzeyi gezmek var. Not: Kitabın içinde Masumiyet Müzesi için tek girişlik bir bilet de bulunmakta.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,7bin okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.