Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ama çimlere basmak nasıl güzel..
Ben inanıyordum ve dünyanın kalanı inanmıyordu! Sadece cezaya dayanma meselesi olsaydı insan sonuna kadar inanmaya devam ederdi; fakat dünyanın yolları çok daha sinsiydi. Cezalandırılmak yerine baltalanıyor, altın oyuluyor, çelmeleniyordun. İhanet bile değil, aklımdan geçirdiğim. İhanet anlaşılabilir, karşı konulabilen bir şey. Hayır, çok daha kötü, ihanetten çok daha aşağı; seni fazla ötelere uzanmaya iten bir karşı gelme eğilimi bu. Enerjini sürekli olarak kendini dengelemeye çalışarak harcarsın. Bir tür ruhsal vertigo yaşarsın; uçurumun kenarında titrersin, saçların havaya dikilir, ayaklarının altında sınırsız bir boşluk yattığına inanamazsın. Heyecan fazlalığıyla birlikte gelir, insanları kucaklayıp sevgini ifade etme arzusuyla birlikte. Sen dünyaya uzandıkça dünya geri çekilir. Kimse gerçek sevgi, gerçek nefret istemez. Kimse senin elini kutsal bağırsaklarında istemez – onu sadece kurban kesiminde, rahip yapabilir. Yaşarken, kan henüz sıcakken, teninin altında kan ve iskelet gibi şeyler yokmuş gibi yapmak zorundasın. Çimlere basmayın! Budur insanların yaşam düsturu.
··
588 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.