Gönderi

... Erimiş kar ve nemli çimlerden oluşan bir karışımın üstünde oturuyorlardı. İnsanın kemiklerine işleyen o kış soğuğu, etkisini henüz yitirmemişti. Bunlar aklından geçerken, Horace hapşırma ihtiyacı hissetti. Sesi bastırmaya çalışsa da yalnızca daha fazla gürültü çıkarmayı başarabilmişti. Öfkeyle arkadaşına dönen Will, inanmazlıkla başını iki yana salladı "Susacak mısın artık" dedi gergin bir sesle Horace, özür dilercesine omuz silkerek "Affedersin," dedi. Hapşırdım da. İnsanın elinde olmuyor." "Olabilir ama acıyla inleyen bir fil gibi boştürmene gerek yok." dedi Will. Horace, bu tür bir suçlamayı hazmedebilecek durumda değildi. Anlayabilirdi belki ama hazmetmesi imkansızdı. "Filin nasıl bir ses çıkardığını da çok bilirsin ya! Hayatında hiç fil sesi duydun mu sen?" diyerek meydan okudu arkadaşına. Ancak yürüttüğü mantık, Will'e sökmeyecekti. "Hayır," dedi. "Fakat senin şu son hapşınıktan daha gürültü olmadığına eminim." Horace, mağrur bir ifadeyle burnunu çekti. Bir an sonra, keşke bunu yapmasaydım, diye geçirdi içinden. Burnunu çekince, içinden bir kez daha hapşırmak gelmişti. Verdiği kahramanca mücadelenin sonunda nihayet kendini tutmayı başardı. Will'in haklı olduğunun farkındaydı. Hapşırınca, gerçekten de çok ses çıkmıştı. "Bir hayvan sesiydi sanki..." dedi duraksayarak. "Act için deki bir hayvan "Büyük bir hayvan olmalı." diyen onbaşı, adamıyla hemfikirdi. Birlikte karanlığı gözlemeye başladılar. Şans eseri, ikisinin de aklına tuhaf gürültüyle yıkık araç arasında bir bağlantı kurma fikri gelmemişti. Will, haklıydı. Karanlık şekli artik umursamıyorlardı bile. "Şu ormanda neler olup bittiğini bir Tanrı bilir," dedi onbaşı sonunda. "Her ne idiyse, artık gitti sanırım." dedi nöbetçi. Ardından umarım haklıyımdır, diye geçirdi içinden. Yirmi metre ötede, arabanın altındaki Horace ise pelerinini başının etrafına iki kat sarmış, yumruğunu burun deliklerine bastırarak hapşırığını engellemeye çalışıyordu. Ertesi gün burnunda bulacağı çürüğün nedenini bir türlü hatırlayamayacaktı. Hapşırığını başarıyla tuttuktan sonra, yaşların hücum ettiği gözleriyle arabaya yığıldı. Horace'ın hapşırmamak için harca digi yoğun çabayı fark eden Will, hafifçe arkadaşının omzuna vurdu. "iyi iş çıkardın," dedi sıcak bir dille. Bir yorum yapamayacak kadar bitkin olan Horace, başını sallamakla yetindi.
Sayfa 265Kitabı okudu
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.