Kader mi, hile mi, sihir mi? Natalie bir sihirbazdır. Çocukluğunda başlayan bu sevgi ileride mesleği olur. İskambil kartları konusunda ise eline su dökülmez bir uzmandır. Ta ki bir etkinlikte seçtiği gönüllü Natalie’yi kızdırıp elindeki kartı fırlatmasına ve bir göz kapağına mâl olana dek. Natalie o anda başının büyük bir belaya girdiğinin farkındadır çünkü etkinliktekiler ve hatta yaraladığı gönüllü dahi bir avukattır. Natalie’nin bırakın nafaka ödemeyi, kendini geçindirecek kadar bile yeterli bir kazancı yoktur. Tam nasıl kurtulucam bu işten derken bir adam Natalie’ye asansörde yetişir, avukatı olacağını ve ona yardımcı olacağını söyler. Natalie’nin çok iyi numaraları olduğunu, bir tanıdığının da hilebaz olduğunu ve çok iyi kart oyunları oynadığını, isterse Natalie’yi onunla tanıştırabileceğini söyler. Çünkü Natalie’nin gerçekten de çok yetenekli ve çok daha iyi yerlere gelebileceğini düşünüyordur. Natalie bu teklifi kabul eder. Ve her şey o hilebaz ile gittiği bir kumar masasında tanıştığı bir kadınla ve kadının Natalie’ye yaptığı mithiş bir teklifle başlar. Ah hem de ne kadın. Bu teklifin iki taraftan da bir şeyler götüreceği kesin ama ne olacağı ise belirsiz.. Sonrası ise olaylaar olaylar. İntikamlar, entrikalar, atraksiyonlar, beklenmedik olaylar ve beklenmedik bir son. Son 100 sayfa sinir stres oldum resmen “Ne olucak şimdi? Ne yapıyor bu kız? “ diye. 2 günde bitirdiğim bir kitap oldu. Gayet akıcıydı. Benzer türde bir çok kitap okudum ama konusu olsun, olayların gidişatı olsun farklı bir yanı var. Pişman olacağınız bir kitap değil. Şahsen ben sevdim ve merak edenlere öneririm.

BlöfMichael Kardos · April Yayıncılık · 202060 okunma

·

233 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Selin