Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
* Hiçbir şeye dayanmadığı için, bir gerekçenin gölgesi bile bulunmadığı için, hayatta sebat ederiz. Ölüm fazla kesindir… Çürümenin Kitabı/ Emil Michel Cioran * Yabancı'daki Mersault, Mutlu Ölüm'de de başrolde lakin birebir kitap içeriğinden yola çıkarak bir yazı kaleme almayacağım. Buna karşın kitabın üzerine kurulu olduğu ölüm olgusu üzerine yazacağım. Biyolojik manada hücrelerimiz yenilenir yenilenir ve bir noktada bu süreç aksar ve ölürüz. Ne kadar basit, değil mi? Hayır! Eğer saf biyolojiye esir olsaydık yanıt, "Evet!" olurdu. Esaretten çok uzun süre önce 'kurtulduk'. Bu fiilin üzerimizde bıraktığı olumlu imgeye teslim olmayalım hemen; çünkü bir kere ölmekten 'kurtulduk' ancak her gün ölmeye tutsak olduk. Albert Camus Yabancı'ya şu şekilde başlar: "Annem ölmüş bugün. Belki de dün, bilmiyorum. İhtiyarlar Yurdundan bir telgraf aldım: Anneniz vefat etti. Yarın kaldırılacak. Saygılar." Bundan bir şey anlatılmıyor. Belki de dündü." Ne kadar sade, derin ve bu nedenle etkileyici bir başlangıç! Annenizin ölüm haberi geldiğinde sizin ilk tepkiniz ne olurdu veya oldu? Donup kalabilirsiniz; çünkü bacaklarınızı toprağın altından biri tutuyordur. Kim bu? Anneniz mi? Ama henüz gömülmedi ki! Damarlarınızda yakıcı bir sıvı var ama bu kan değil! Yeni, yepyeni bir akışkan; hemen bir ad verip tarih boyunca bununla anılmasını sağlayabilirsiniz. En küçük ayak parmağınızın ucundan başlayarak bacaklarınıza ulaşıyor "Heri" ve dışarı taşarak toprağa karışıyor. Annenizin elleri ayak bileklerinizden kayıyor. Kaymasın istiyor, daha sıkı yere gücünüzü veriyor ve sonra bir an, çok kısa bir an gözlerinizi iki bileğinizin arasına çeviriyorsunuz: süzülerek yüzünüze çarpan annenizin ellerinden kalan son terli sıvının buğusu… Mitlerde anlatılan cennetin kokusunu son kez aldığınızı ilk kez fark ediyorsunuz. Annenin ölümü masumiyetin yitimidir. Ne kadar büyük hata yapmış olursanız olun, sizi yeni doğmuş bir bebek gibi kabul edecek bir kalbi kaybetmektir. Bundan sonra asla günah çıkartamayacaksınız. Vaftizinize dönmek isteyecek, kendinizi suyun altına atacak lakin sadece bedeninizden akan kirlerin gider kapağına akışını göreceksiniz. Ruhunuzda var olan ve olacak kirleri ölene dek taşımaya mahkum olacaksınız. Annenin ölümü hayatın kalp atışlarının düz çizgi haline gelmesidir zaman zaman. Bunlardan birisi, sabah kahvaltıya kalktığınızda her zamanki yerinde sizden yarım bardak çay isteyen bir sesin yokluğunda yaşanır. Bir diğerinde, belgesel izlerken ceylanları tutan ve aslan hemen yanı başındayken saf saf baktığı için onlara kızan birinin olmamasında… "Ama aslanlar da karnını doyuracak," dersiniz koltukta halen oturmaya çekindiğiniz boşluğa. Annenin ölümü, kendisi ölmek üzereyken bile "Gece üstünü sıkı giyin," diyecek tanımı mümkün olmayan 'şey'i sonsuza dek kaybetmektir. Sokakta gördüğünüz bir köpeğin gözlerinde, çocukken bir başka köpekten kaçıp yanına sığındığınız annenizi görürsünüz; gece bardaktan gözünüze yansıyan ışıkta yıllar önce kabustan uyanıp kucağında soluğu aldığınız annenizi görürsünüz … Ve yatağa döndüğünüzde yorganınızı üstünüze sıkı sıkı örtersiniz. Annenizin ölüm haberi geldiği andan itibaren herkesin sizden beklediği yıkılmanız ve günlerce yerinizden kalkmamanız, bir an için bile gülmemenizdir. Gülerseniz hatta bir an bile üzüntünüzü dışa vuran genel kabul görmüş davranışları sergilemiyorsanız sanki 'toplumsal acı yaşama kılavuzu'na aykırı davranmaktan suçlu bulanacağızdan çekinirsiniz içten içe. Ve daha kötüsü bundan dolayı annenizin kaybına yeterince üzülmediğinizi zannedip kendinizi suçlayabilirsiniz. Lakin tüm bu tarz 'toplumsal kilavuzlar' - istisnalar kaideyi bozmaz - yanlıştır. Yanlıştır, çünkü tek tipleştiricidir. Duyguları tek tipleştiricidir, düşünceleri tek tipleştiricidir, insan'ı tek tipleştiricidir. Halbuki insanlar uzaktan, çöl gibi geniş tek bir kum yığını gibi görünür lakin yaklaştıkça sonsuz farklı kumlardan oluşmuş birer çöl oldukları fark edilir. Her bir farklı kumdan birisiyle annenizi kaybettiğiniz akşam, arkadaşınızla geceki maçı konuşabilir, espri yapıp gülebilirsiniz. Bazı insanlar sizi garipseyecektir, bu normal; bazı insanlar ise sizi yargılayacaktır, bu anormaldir. Çünkü ikinci tip insanlar, 'insan'ı tanımıyorlar. Bundandır ki hayatın her anında kendilerine düşman arıyor veya çevrelerinde düşman yaratıyorlar. Bilinmezlik korkuyu, korku ise düşmanı yaratır. İnsan'ı tanımaktan, tanıdıktan sonra aynada göreceklerinden korkuyorlar. Her sabah, her öğlen, her gece aynada insan'ı görmekten… "Ölüler ölüdür, ama bizler onlar yok olmasın diye yaşıyoruz…" der Albert Caraco, nasıl biraz motive oldunuz mu? Ben olmadım. Caraco da olmamış olacak ki intihar etmiş. Ama bazen motive olamamak da bir motivasyondur; çünkü yeni motivasyon yaratım süreci vardır önünüzde sizi bekleyen. İnsanın bir başka korkusu süreç… Boşuna ortaokulda insanlar, paragraf yazımlarında en çok gelişme kısmında saçmalamazlar. "Mutluluk da uzun bir sabırdır zaten," der Camus, Mutlu Ölüm'de. Sabırsızız ve mutsuzuz. Peki mutlu bir ölüm mümkün mü yine de? Bunu bilmiyorum ama "Ölüm için yaşıyor, ölüm için seviyoruz, ölüm için doğurup çalışıyoruz, işlerimiz ve günlerimiz artık ölümün gölgesinde birbirini izliyor, uyduğumuz disiplin, koruduğumuz değerler ve yaptığımız projeler, hepsi tek bir sona karşılık veriyor: Ölüm," diyen Caraco'ya katılıyorum. Ölümle kalın, çünkü yakında hepiniz öleceksiniz.
Mutlu Ölüm
Mutlu ÖlümAlbert Camus · Can Yayınları · 20164,800 okunma
··
3.278 görüntüleme
depaysement okurunun profil resmi
Hayatımda her şey mükemmel gidiyormuş gibi bir de böyle bir cümle ile karşılaştım: "Ölümle kalın!" İçim açıldı gerçekten.. Neyse ki şunu gördüm de kendimi tatmin ediyorum: "Motive olamamak da bir motivasyondur; çünkü yeni motivasyon yaratım süreci vardır önünüzde sizi bekleyen. İnsanın bir başka korkusu süreç…" Yine çok çok güzel bir inceleme, eline sağlık Abi. :)
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, beğenmenize sevindim. :)
Yeşim okurunun profil resmi
İyi ki ölüm var. İyi ki öleceğiz. Bi de sürünmeden kimseye yük olmadan öleceksek ne mutlu. Asıl mutlu ölüm bu olmalı. Eline sağlık.
Kaan okurunun profil resmi
Aynen öyle. Teşekkür ederim.☺
4 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Numan okurunun profil resmi
Güzel insansın hocam. Bu da çok güzel bir inceleme. Tektipleştiricilerin hepsini salla. Çoğunlukta huzur bulan herkes yerin 7 kat dibine gitsin.
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, bunu senden duymak ayrıca güzel hocam ve bilmukabele.☺ bir kat da benden olsun onlara.
Havva ARSLAN okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık 👏👏👏👏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.