Çağımızın en büyük hastalığı nedir? Çoğumuz buna “endişe” diye yanıt veriyoruz. Endişe bizi her geçen gün daha çok kemiren ruhsal bir sıkıntıdır. İnsanı tüketir ve madden de zararlıdır. Vücudunuzda istemeyeceğiniz yaralara sebep olur. Bir süre sonra amansız hastalıklara yakalanma riskiniz artar. Kaygılar ile başa çıkmak eskisinden daha zor. Oysa insanoğlu bütün ihtiyaçlarına cevap verecek teknolojiye erişim sağlamış durumda. İçinizdeki sıkıntıyı da bir sihirli değnek ile yok edebilirdi öyle değil mi? Burada bilerek düştüğüm yanlıştan sıyrılmaya çalışacağım. Modern insan sihir’e inanmaz. Fizik ötesi olduğunu savunur. Öyledir, lakin asırlar önce mağara insanı için sihir denebilecek tüm faaliyetler gerçekleşmiş durumda. Bu yüzyılı birkaç satırla anlatmak pek kolay değil. Bizim bu çağı ve ona ayak uydurmaya çalışan kendi benliğimizi anlamlandırma sürecimiz hem hızlı gelişen hem de fazlasıyla yoran bir süreçtir. Bu yolda bize kaynak olacak kitaplardan biridir “İnsan”. Ali Şeriati’nin okuduğum ilk kitabı olması sebebiyle onun düşünce dünyasını yeni yeni tanıyorum. Tanrı- insan-din üçlüsü üstünden varoluşsal problem yaşayan insan ruhunu bu çıkmazdan kurtarmaya çalışıyor. Bizi avutmaktan çok düşünmeye zorluyor. Kendi iç dünyamızda yolculuğa çıkaran kurgu dışı bir eser bu. İnsanın tarih, toplum ve kendi “ben”i tarafından sürekli olarak yönlendirildiği ve bu kriterler ışığında şekil aldığını anlatıyor. Marksizm’in temelini oluşturan materyalizmden ve egzistanyalizmden söz ediyor. Bu akımlar dini ekolleri kullanarak dinsizliği savunuyor. Ve tabi dahasına rastlamamız da mümkün. Kitap bu anlamda doyurucu. Yalnızca tek tip kitaplar okumanın yanlış odlunu gösterdi diyebiliriz. İnancı olsun olmasın herkese tavsiye ediyorum. İyi okumalar.

İnsanAli Şeriati · Fecr Yayınları · 2008695 okunma

·

88 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.