'Ben imkânsız aşklar için yaratılmışım...' Kitabı bitirince bu şarkı dökülüyor dudaklardan. Ki zaten kitabın kapağında da var benzer bir ifade: 'Bazen aşk gerçekten imkânsız olabilir...'
İntizar beklemek demektir. Beklemek. Ölmek daha kolaydır, beklemekten. Shakespeare diyor ya 'Beklemek cehennemdir, ama beklerim seni.' İntizar ağır bir eylemdir. İçten içe çürüten, yaralayan...
Kitap hakikaten imkânsızlık gayyasında kaybolan bir olayı anlatıyor. Şahit olduğum bir olaya benzediği ve 'aşk' kavramı üzerine çalışmalar yaptığımiçin şaşırmadım. Ama yine de iç burkan bir hikâye..
Nurullah Genç şairdir aslında. Bu onun tek romanı. Hayranları genel olarak şair kimliği üzerine düştüğü için bu romanı yetersiz bulurlar. Çünkü O aşkı da imkânsızlığı da şiirlerinde daha güzel anlatmış daha içten hissettirmiştir.
Yine de okumak gerek...
Şairden..
"Usul usul intizarı çürüten
bu hercai diken,bu çılgın arzu
sürüklüyor imkansız muştuların
eşiğine gönül vadilerini
bir ağaçtan düşen yapraklar gibi
düşüyorum tanyerine
ya topla yaralı kırlangıçları
ya da bu vefasız şarkıyı bitir
özgürlüğe giden tutsaklar gibi
siyah gözlerine beni de götür."