Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

528 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Nişasta Bazlı Kızıl darı şekerleri
Kitabı açıkçası büyük bir beklentiye okumaya başlamıştım. Çünkü bir kişi kitabı konuşmalarında 'tıpkı kızıl darı tarlalarında olduğu gibi'' vs cümlelerine birkaç kere atıfta bulunmuştu. Ben de merak edip almıştım. Tabi büyük bir beklenti olmuştu. Ha baştan söyleyeyim okuduğum için pişman değilim. Şimdi kitapta 3 kuşak anlatılıyor diyor. Evet öyle ama bunu 1 kişi anlatıyor. Mesela Geceyarısı Çocukları'ndaki gibi tanrısal bakışla her 3 kuşağa odaklanmıyor. Bu dediğim bir olumsuzluk olarak görülecek bir şey değil tabi. Kitabı okurken şunu düşündüm : Kitaptan çok keyif almıyorum tamam ama belki de yazıldığı dilde okuyanları çok etkiliyordur. Yani biraz da müzik enstrümanları gibi. Melela biz Neşet Ertaş ın bağlama dinlesek oldukça etkileniriz ama bir İngiliz dinlese aynı etki oluşmaz. Herkes şunu söylemiş Japon istilası çok çarpıcı anlatılmış, ölümler, tecavüzler, vahşetler çok etkileyici anlatılmış. Tamam Mo Yan bunları yazmış, çevirmen de bazı yerlere bilgilendirici notlar koymuş o da güzel. Ama bu anlatılan vahşetler beni anlatımıyla oldukça etkileyen şeyler olmadı. Yaşananlar çok kötü evet ama anlatım etkileyici değil. Bir başka konu da kitapta oldukça gereksiz yerler olmasıydı. Bazen öyle anlatımlar var ki bunu niye anlattı ki diyorsun. Tamam insan yaşamının doğallığını hissettirmek için günlük yaşam anlatılabilir ama bu kitaptaki hakikaten yeter artık dedirtti. Bir de olaylarda gerçekçi ve mistik, büyülü anlatım bazen iç içe oluyor, özellikle betimlemelerle. Bunlar olabilir, güzel. Lakin bu büyülü anlatım bir ara sınırını geçerek gerçek dışılığa geçiş yaptığını hissettim. O kısım da '' insanlarla köpeklerin savaşı ''. Buraya gelince ne okuyorum ben dedim açıkçası. Kitabın arka kapağında Kültür devrimi, komünist devrim vs anlatımda bahsedildiği söyleniyor. Ama yüzeysel bir bilgi dahi alabileceğimiz bir anlatım yok. Yani dönem hakkında çok da fikir sahibi olamıyorsunuz. Sevdiğim kısmı ise kronolojik sıra olmamasıydı. Biraz Tarantino filmleri gibiydi yani daha çok Pulp Fiction. Yani sayfalarda İlerleye İlerleye taşların yerine oturması güzel. Bir sayfabir olayla karşılaşıyorsunuz 150 sayfa sonra o olay nasıl gelişmiş onu anlıyorsunuz. Dediğim gibi çevirmenin küçük notlarla bilgilendirmesi hoş olmuş. Son olarak okuğum işin pişman olmadığım ama keyif de alamadığım bir kitap oldu.
Kızıl Darı Tarlaları
Kızıl Darı TarlalarıMo Yan · Can Yayınları · 2013668 okunma
·
201 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.