Hayal, düş ve gerçeklik arasında gidip gelen bir kitap. Roman okuyucularının seveceği sürükleyici tarihsel nitelikte bir roman. İçinde çok fazla bilgi, teknik terimler ve eski sözcükler oldukça yer alıyor. Ancak buna rağmen kitabın eski teknik terimleri çok sık kullanması yazarın her şeyi bir anda okuyucuya sunması bir kargaşa oluşturmuş durumda. Kurgu olarak güzel olsa da bilginin aşırı işlenmesi ve yazarın her şeyi aktarmaya çalışmasını iyi bulmadım. Doğu/ Batı- İyi/Kötü- Alaturka/ Alafranga sentezi oluşturmaya çalışmış gibi gözüküyor. Ben daha gerçekçi bir tarihi roman olarak görmek isterdim kitabı ama düşler deryasının kurgularıyla o kadar girdaplı olmuş durumda ki. Sürükleyici olması sebebi ile okumayı bırakmak istemedim.