Merhabalar, 2020 yılının bitimine 1 hafta kala Narnia Günlükleri serisine başlamıştım. 2020 yılının serinin 2. Kitabı ile kapatırken 2021 yılının ilk kitabı da serinin 3. Kitabı olacak :) Yine okuması keyifli bir serüven yaşadım. Yazar 200 sayfada ki resimleri çıkarsak 170 sayfa gibi bir sayfa sayısında gayet uzatmadan derli toplu hikayesini anlatmış. :) Kitabın kısaca konusu; İlk kitapta Digory ve Polly’nin macerasını, Narnia Dünyasının kuruluşu, Aslan ve Cadı ile tanışmıştık. Kitabın sonunda hızlı anlatımda ise Digory’nin tekrar eski eve dönmesi ve Narnia’dan aldığı elma ile büyüyen ağacın bir fırtına sonrasında kökünden çıkması ile gövdesinden dolap yaptırıp eve koyduğu bilgisini görmüştük… Serinin asıl kısmı ise 2. Kitap ile başlıyor. Kitabın hemen ilk başında İkinci Dünya Savaşı yıllarını Yaşayan İngiltereyi okumaya başlıyoruz. Londra’nın bombalanmaya başlaması üzerine aileler çocuklarını bu ortam uzak tutmak amacıyla kırsal kesimde yer alan akrabaların yanına gönderiyorlar. Kitabımızın ana karakterleri olan 4 kardeşimiz yani Peter, Susan, Edmund, Lucy de yaşlı akrabaları olan profesör Digory’nin yanına gönderiliyorlar. (Evet Evet ilk kitapta çocukluğunu okuduğumuz Digory bu kişi ve artık çok yaşlanmış. Bu bir miktar üzdü beni. :( ) Çocuklar bu eski ve tarihi evi keşfetmeye başladıklarında bir gün oynadıkları saklambaç oyunu sırasında en küçükleri olan Lucy, evde ki bir odada olan dolabın içine giriyor ve bir anda kendini başta neresi olduğunu öğrendiği Narnia Ülkesinde buluyor. Ancak ilk kitapta ki Narnia yerine sürekli kış ayının hüküm sürdüğü ve Cadı tarafından zorbalıkla yönetilen bir ülke ile karşılaşıyoruz… Lucy orada bir Faun ile karşılaşıyor ve evine çay içmeye gidiyor. Cadı dünyaya Ademoğulları ve Kızları geldiğinde yakalanıp kendisine getirilmesini emrettiği için başta Faun o niyette olsa da Lucy ile arkadaş olunca ağlayarak itiraf edip onu geri gönderiyor. Lucy gelip bunu abileri ve ablasına anlatıyor ama tabi inanmıyorlar ve alay ediyorlar. İçlerinde 2 numaralı olan Edmund bir gün Lucy ile beraber oraya gidiyor ve Cadı ile karşılaşıp verdiklerini yedikten sonra (Türk Lokumu için ölüyor çocuk. Bu kısmı sevdim :) ) kardeşlerini oraya getireceğine dair söz veriyor. Sonrasında ise tüm çocuklar bir takım olaylar sonunda kendilerini Narnia ülkesinde buluyorlar. Olaylar buradan sonra başlıyor. Edmund akılsızlığı yüzünden Cadı ile işbirliği yapıp ayrılıyor ama olaylar istediği gibi gitmiyor. Narnia Ülkesinin kurucusu Aslan bu sırada dönüyor ve yıllardır beklenen kehanetten bahsediyor. Bu 4 kardeş ülkenin Kral ve Kraliçeleri olmak için seçilmiş olan kişiler. Ama tabi ki Cadı bunu engellemek için elinden geleni yapıyor ve çocuklar bir anda kendilerini savaşın içinde buluyorlar…. Kitabı okurken sanırım Edmund karakterinden herkes nefret etmiştir. En sevdiğim karakter ise Lucy oldu… Peter ve Susan ise tam olması gerektiği gibi akıllı abla ve abi rolünde çok iyilerdi… Yalnız kitabın sonuna doğru yine hızlandırılmış kısımda bir sürü şey oldu aaaa dedim bu nasıl ama yazar asıl sürprizi sonunda yapmıştı. Okurken oh şükür dedim ve 3. Kitabı elime aldım. :) Puanım : 10 :)

Aslan, Cadı ve DolapC. S. Lewis · Doğan Egmont Yayıncılık · 20122,519 okunma

·

209 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.