Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

- Uluslararası bilim ödüllerinde de böyle oluyor demek ki... - Ben hayatımda çok ödül alıp, çok akademiye seçildiğim için gayet iyi biliyorum bu sistemi. Xavier'ye o zaman dedim ki, "Benim seçilmek istediğim bir akademi var. Ama oraya birilerinin yardımıyla seçilmek mümkün değil". "Böyle bir akademi dünyada yok, sana söyleyeyim" dedi Xavier. "Bu" dedim, "İstanbul'un Semavi Akademisi'dir. Buraya ancak öldükten sonra seçilebilir insan. Şart da gayet basit. Öldükten sonra İstanbullu alimler seni hatırlayacaklar. Yani bugün Maximos Planudes'i düşün, bir Nikephoros Gregoros'ı düşün, bir Katip Çelebi'yi düşün. Böyle bir adam olduğun zaman yüzyıllar boyu hatırlanırsın. Ben buraya seçilmek istiyorum. " Xavier dedi ki, hakikaten orada kimse yardım edemez. - Pekala bu sizin düşünce dünyanıza aykırı bir talep değil mi? - Ne gibi? - Semavi dinlerle ilgili bir kavram... - Bunun dinle alakası yok! Bu adamlar ölü. Bu adamların isimleri ve eserleri yaşıyor. İsimleri de eserleri dolayısıyla yaşıyor. Hatta bir keresinde kime yazdığımı hatırlamıyorum, belki de Maja'ya yazdığım mektuplardan birinde, şöyle bir şey dedim: "İstanbul'da sisli ve yağmurlu bir gece, eski İstanbul sokaklarında dolaşırken, birbiriyle sohbet halinde gezinen kapüşonlu, uzun cüppeli hayaletler görürsün. İşte bu hayaletler İstanbul'un Semavi Akademisi'nin üyeleridir. Ben bunların arasına karışmak istiyorum."
Sayfa 174Kitabı okudu
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.