Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
gulllschennn
gulllschennn
@gulllschennn
Seyahat, spor, doğa ve tabii kitaplar
Lise mezunu
Marmaris
29 Nisan 1984
145 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
Normal neydi? İnsanı normal yapan şey neydi? Çocuk yapmaya karar verirken bir anne-baba ona ne vadediyordu? Çocuklar ebeveynlerine ne vadediyordu? Aslında olması gereken neydi? Ya da bunun belli sınırları var mıydı? Dünya bu kadar çirkinliklerle dolu bir yerken, insan bi bebek isteyebilmeli miydi? Bunun bir ehliyeti olmasın mıydı? Ya da hadi istedin; çocuğundan beklentiye girmeye gerçekten hakkın var mıydı? Özellikle anne-baba olmak isteyenlerin mutlaka okuması gereken sarsıcı bir kitap…
Politik ipuçları çıkarıp kitabı sevmeyenleri anlayabilirim ancak bunu günümüzdeki “taraflı medya” gibi 3 kelimeyi çekip (Ermenileri katleden Türkler) bunun üzerinden eleştiri yaparsanız bunun altında başka şeyler aramamı yadırgamayınız. Kaldı ki yazarın gerçek okuyucuları bilir ki orada, tarihten birkaç örnek birden verilip aslında insanların özünde yatan, yüzyıllardır süregelen olaylarla baş gösteren şiddet eğilimine dem vurulmuştur. Bunu Türk halkı ya da belirli başka bir kitle üzerinden yapmamış, insanlık tarihinin bu durumlarla şekillendiğini, ya da insan olarak çoğumuzun ve çoğunlukla pis yanımızı beslediğini özellikle vurgulamıştır. Hakan Günday, kitaplarını her okuduğumda kaçırdığım başka bir detayı gözüme sokan, bazı satırlarıyla içimi parçalarken ve bazılarıyla sağlam bir tokat atıp eğiten, okumaktan asla vazgeçmeyeceğim bir yazar..
Ermeniler konusuna dönersek, Kars’ta ANİ’ ye bir gidin derim, Unesco koruması altında! Ben Türk’üm ve Atatürk’le gurur duyan bir Türk kadınıyım. Ama bu, onca sivil insanın acı çekerek öldürüldüğü gerçeğini değiştirmez. Bu konu kitapta değinilen onlarca noktadan biriyken bu kadar ön plana çıkması yazık mı olmuş? Bilemiyorum…
En iyi Hakan Günday kitabı demezdim ama ayırdığım her bir dakikaya sonuna kadar değdi. İyi okumalar dilerim
Kitabın edebi yönü için herhangi bi yorum yapmak haddime değil, zaten ilk 4 yapraktaki İstanbul anlatımı bile, kalemin gücünü gösteriyor. Ancak Mahpeyker fahişe olduğu için onun yılan, şeytan (onun hissettiği asla aşk olamaz ki zaten Ali’yi sürekli yanında istemesinin sebebine yüksek şehvet denilmiş) ve farklı davranmak için şansı bile olmayan Dilaşup’un ay yüzlü namuslu! gibi onlarca sıfatla süslenerek sürekli “namus” (sanki sadece kadınlara özgüymüş gibi) kavramının üzerine basılıp durulduğu, sonlarına doğru artık zorla okuyup bitirdiğim ve keşke hiç elime almasaydım dediğim kitap! Namık Kemal’inki kadar dümdüz bi beynim (ve tabii at gözlüklerim) olacağına hiç olmamasını tercih ederdim. ️Hakan Günday’ın AZ ından sonra daha da vakit kaybı geldi
