ölmek için çok gençsin, sevilmek için yanlış yerde
ne sırtında bir sıvaz var ne de başına okuyan bir el
fakat her sabah "günaydın" diyebilmektesin
gülümsemeyi başarıp
gözlerindeki hâlenin silinmediğini biliyorum ya ben
artık, baksan da bir bakmasan da
Şu ağlamaklı halime
Sebep ol padişahım
O ağzı, yüzü, elleriyle avare olan
İçtiğim suya, aldığım havaya düşman
Sebeb-i - felâketim.
Bir haliyle bi karar, bir haliyle belâdır
Efendim,
Böylesini kimse bilmez sevdanın.