Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günümüz Türkiyesi..
Yüzleri solgun, gözleri donuk, dünyadan elini eteğini çekmiş, yüzleri bariz bir hüzün ve endişeyle dolu insanlardı bunlar.
104 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Zamansız Bir Yolculuk: Zamane
Uzun zamandır Engin Geçtan'dan bir eser okumak istiyordum. Çeşitli yorumlar sonucunda, Zamane kitabının güzel bir başlangıç olabileceğine karar verdim. Bir noktada Engin Geçtan'ın otobiyografisi ile Türkiye perspektifinin ortak noktada buluştuğu bir eser olmuş. Geçtan, 1940'lı yıllarda geçen çocukluğundan başlayan hikayesi ile psikanaliz alanındaki tecrübelerinden yola çıkarak Türkiye üzerine anlamlı noktalarda vurgular yapıyor. Günümüz Türkiyesi'nde hala önem taşıyan özerklik, ebeveyn baskılaması, birey baskıcılığı, şiddet, ensest gibi noktalara değiniyor Geçtan. Ortaya koyduğu analiz ve incelemelerde, hepimizin çocukluğundan kesitler yer alıyor diye düşünüyorum. Yargılamadan, yıkıcı eleştirmeden, olanları ortaya koyuyor Geçtan. Zamane, 100 sayfalık bir eser olarak güzel bir başlangıç eseri olabilir Engin Geçtan eserlerine. "İnsanın kendini tanıması dıştan içe doğru bir yolculuktur. Akmakta olan bir ırmağın aynı zamanda kaynağına doğru hareket etmesi. Kaynağa varılamasa da yolculuğun kendisine değer. Hoşça kalın!"
Zamane
ZamaneEngin Geçtan · Metis Yayınları · 20201,098 okunma
Reklam
düzensiz göçmenler/günümüz Türkiyesi/tarih tekerrür
Anadolu’da parça parça yaşıyorduk. Yapma bir Osmanlı milleti yaratma gayreti Türklüğe büyük zarar vermekten başka bir şeye yaramamış, kimse Osmanlılığı kabul etmemişti. Atatürk’ün Türkiye sınırları içinde yaşayan herkesi yurtseverlik düşünce ve duygusu çerçevesinde toplayarak milletleştirme çabası hayati bir gereklilikti. Aynı özeni, çabayı, bilinci şimdi de ve ısrarla göstermeliyiz. Yoksa büyük emekle, incelikle, çabayla, nice acılardan geçerek sağlanan birlikteliğimiz gevşer, yine parçalara ayrılırız. Ayrılmaya başladık bile…
Sayfa 349
sondan önceki jenerasyonların sık sık sorduğu sorular ve günümüz Türkiyesi
Nerede, nerede o günler, sevgiye inandığım, insanları sevdiğim, insanlarla kucaklaşarak göğüslerinde ağladığım günler nerede?.. Ve şimdi neredeyim acaba?.. Neredeyim ben?..
Günümüz Türkiyesi'nin Gerçekleri: Türk yurdu soyulmuş soğana dönmüş.
Sayfa 131Kitabı okudu
·
Puan vermedi
Hakkinda duydugum cok fazla yorum nedeniyle kitabi okumak istedim ama gercekten midem kaldirmadi. Cumleler dusuk, karalterler derinliksiz, vermek istedigi mesaj cok acik ve cok korkunc. Oldukca sekuler bi ailede yetismis surekli seminerler ve cesitli platformlarda bulunan yazarin diger kadinlara evlerinden cikmayip huzuru evlerinin icinde aramalari "mazbut" birer hanim olmalarini ogutleyen kitabi. Ayriyetten bone vs. kullanilan gunumuz ortunme seklini ulkeye yazarimiz getirmistir. Hatta soylentiye gore koylu kadinlarin evini gezip boyle kapanmazlarsa cehennemde yanacaklarini iddia etmistir :)) Kitabinda mini etekli kirmizi rujlu ve kirmizi ojeli "pavyon kadinlarindan farksiz" kadinlari elestirdigi kadar koylu kadinlari da elestirmekten yaftalamaktan geri durmamistir. Ayriyetten kitabindaki korkunc cani karakterlerine "ataturk turkiyesi" gecen cumleler kurdurarak cumhuriyeti de nasil konumlandirdigini apacik belirtmistir. Populer oldugu donem bu kitabin hedef kitlesi olan genc kizlarda kitaptaki zihniyetin ne kadar yerlesmis oldugunu gorebilirsiniz. (Evet evet tam olarak o otobuslerdeki cik ciklayan teyzelerden bahsediyorum :)) Belki biraz ileri gitmis olacagim ama gunumuz turkiyesindeki bu kutuplasmada payinin cok cok fazla oldugunu dusunuyorum.
Huzur Sokağı
Huzur SokağıŞule Yüksel Şenler · Nur Yayınları · 197115,9bin okunma
Reklam
141 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sabahattin Ali okumayı çok seviyorum ama bu kitabı elimde süründü desem gayet yerinde olur. Sakın, sebebini kitabın kötü olması falan sanmayın! Aksine kitap çok güzeldi sadece benim biraz vaktim olmadı ve olduğunda da nedense okuma isteğim yoktu. Sırça Köşk, epeydir okuma listemde olan sonunda da okuduğum bir kitap. Kendisi öykü kitabı olmakla birlikte sonlarına doğru 4 tane de masal var. Her hikâye ve masal içinde güzel anlamlar barındırıyor. Kısa bir kitap olduğu ve kendi içinde de kısa kısa hikâye ve masallara ayrıldığı için hemen bitebilir. En beğendiğim hikâye "Dekolman" olurken en beğendiğim masal da kitabın adını aldığı "Sırça Köşk" oldu. Dekolman'ın en çok sonunu beğendim. Biz insanlar, birbirimize o kadar üstten bakıyoruz ve bazen karşımızdaki kişi bir hiçmiş, yaptığı işler gereksizmiş, sadece bizim bildiklerimiz ve yaptıklarımız doğruymuş gibi davranıyoruz ki bu bencilliğimizi başka hiçbir canlıda bulamayız. Hikâye de biraz bundan bahsediyor ve hikâyenin sonunda geçen o hareket beni çok rahatlattı, çok hoşuma gitti. Sırça Köşk'ü okurken ise, ne kadar da günümüz Türkiyesi demekten kendimi alamadım. 1945'te yazılan masal bence günümüzü çok güzel özetlemişti. Ben kitabı genel olarak sevdim. Sizlere de tavsiye ederim. Sabahattin Ali ile tanışmamış olan kişiler bence bu kitapla da başlayabilir. Kitaplarla kalın...
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202056,7bin okunma
E bu günümüz Türkiyesi.
Kendimize ait hiçbir şeyimiz yok. Her şey yurt dışından ithal ediliyor. Her şey pahalı. Ödeyemezsek, kredi çekiyoruz. Bir yandan pahalılıktan şikayet ediyoruz, diğer yandan sürekli övünüyoruz.
Günümüz Türkiyesi
Kendin için yaşayamazsın; hep efendinin gönlüne, hep efendinin keyfine bakacaksın. Onunkilerden başka kaygın olmayacak.
Sayfa 3 - ANKARA 1944, MAARİF MATBAASIKitabı okudu
534 öğeden 351 ile 360 arasındakiler gösteriliyor.