"Nelson Mandela, eskiden oy kullanmasına bile izin verilmeyen ülkesinde Başkanlık koltuğuna oturduğunda, Amerika'da bile özgürlüğün serin, canlandırıcı esintisini hissettik. Nelson Mandela'nın eski hapishane gardiyanlarının, göreve başlama törenini ön sıralardan izlemek üzere onun tarafından nezaketle davet edildiğini gördüğümüzde gurur gözyaşlarına boğulduk." ~ Maya Angelou
… 12 Aralık’ta doğan çocuk itilmiş kakılmış, düşman bir dünyada dostsuz büyümüş. Daima başka, daima yabancı… Hasta bir gurur, pencerelerini dış dünyaya kapayan bir ruh…
"Bir kere düşün... Vatan ki, herkesin hakkını, hayatını muhafaza ederken, onun muhafazası gerekince vatanın evlatlarını sınır boyuna kırbaçla sürüyorlar. Vatan ki, herkesin gerçek annesi iken birçok adam sağlığında sütünden, hastalığında ilacından geçinmeye çalışıyor; vatan ki, her karış toprağı ecdadımızdan birinin kanıyla yoğrulmuşken, kimse üzerine iki damla gözyaşı dökmek istemiyor!.. Vatan ki, kırk milyon can besliyor; hala uğrunda isteyerek can verecek kırk kişiye sahip olmamış!.. Vatan ki, bir zaman kılıcının gölgesinde birkaç devlet yaşarken, şimdi birkaç devletin yardımıyla kendini koruyabiliyor. Vatan ki, hâlâ erkeklerimiz manasını bilmiyor, kadınlarımız adını duymamış, işte kibir say, gurur say, delilik say, her ne sayarsan say; ben o vatanı sana bana muhtaç göruyorum."
Ayşe Gül Kutlu Yılmaz
Ne Mutlu Türk'üm Diyene.
Her devirde coğrafyanın her noktasında biz varız.
Kan dökülmesini seven bir millet olmasak da söz konusu vatan olduğu zaman Dünya’nın bile şah damarını kesebilecek bir güçteyiz.
Kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü
Demek ki, gerçek mutluluğun başlaması için başka bir zamanı beklemek, umut ve dileklerini başka bir nokta üzerinde toplayarak, şimdilik bekleyişin ve umudun zevkiyle avunup, kendini yeni bir düş kırıklığına hazırlamak gerekiyordu.