Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hakan Çakmak

Hakan Çakmak
@hakan537
Gelir Uzmanı
Maliye
İzmir
12 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
İnsanlar arasında bilgiden ya da bilgi eksikliğinden bile değil ama bilmediği şeyi bildiğini sanmaktan kaynaklanan bir ilişki biçimi vardır. Bu, piyasa üzerine araştırmaların çoğu için de doğruydu. Scranton şehrindeki bir öğle yemeğinde bilgili bir doktor, Western Utility Investors'da yaşanması muhtemel bir hisse bölünmesi ve bunun fiyatlara olan etkisinden bahsediyordu. Ne doktor ne de dinleyicilerinin Western Utility Investors'ın hisselerinde neden bölünme olacağını, bunun neden fiyatları yükselteceğini ve hatta Western Utility Investros'un neden önem taşıdığını biliyordu.
Sayfa 90
Reklam
Merkez Bankası'nın cephaneliğindeki tüm silahlar içinde en tahmin edilemez sonuçları doğuranlar kelimelerdi.
Sayfa 46
Piyasalar ne zaman zora düşse kullanılan cümleler aynıdır: "Ekonomik durum temel olarak güvenilir durumda," ya da sadece "Temeller sağlam." Bu sözleri duyan biri, bir şeylerin yolunda gitmediğini bilmeli.
Sayfa 12

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanların en saf oldukları anlar en mutlu oldukları anlardır.
Sayfa 35
Dünyanın bizi tanımasını mı istiyoruz? Bunun en sağlam yöntemi nedir biliyor musunuz? Bizim de dünyayı tanımamız...
Sayfa 45
Reklam
Büyük bir imparatorluk, ama hiç kimsenin can güvenliğinin bulunmadığı bir imparatorluk; ne vezir-i azamların, ne şehzadelerin, ne de hünkârların.
Sayfa 37
Çağımız insanlarının çoğu, yaşamlarındaki saçmalıkları ve zulümleri, bir avuç kişinin rezil zenginliğini ve çoğunluğun hüzün veren fakirliğini, silahları ve savaşları, bunların hiçbirisini kimsenin görmediğine inanırlar ve böyle bir hayatı devam ettirmelerine hiçbir şey engel değildir.
Sayfa 14
"Beden ruhun mezarıdır."........ Kabir azabı, doğumuyla başlar insanın.
Sayfa 228
Ve daha nicesi... Neler çekmişlerdi beşere insanlığı anlatmaya çalıştıkları için... Beşerin körlüğü derin bir körlüktü... Akıl körlüğü... Gönül körlüğü... Vicdan körlüğü...
Sayfa 154
Büyük diktatörlerin kurşuna dizilmeleri, büyük hırsızların ömür boyu hapis yatmaları, isim yapmış şirketlerin hırslı yöneticilerinin stres kaynaklı rahatsızlıklarla yaşamlarını kaybetmeleri; firavunun denizde boğulmasıdır.
Sayfa 207
Reklam
kâfir(k-f-r kök manası: Hakikat'i örten)
Sayfa 125
Ancak her devirde, evvelkinden daha fazla mana insanlara açılır ve genele ulaştırılır. Çünkü her devirde insanlığın yaygın anlama kapasitesi bir adım daha yükselir...
Sayfa 97
Beşer, günlük yaşamının koşturmaları ve kendine öğretilenler içinde kaybolmuş varlıktır.
Sayfa 71
"taklit ile tok olan, Hakikat'te açtır."
Sayfa 71
Uyanık olup, çıkar denen şeyin maddi olduğu kadar manevi de olabileceğini gözden kaçırmamak gerekir.
Sayfa 67
Yazık ki çok erken öldü... Lüks bir otelde bir kokteylde, elinde kadehi, göğsünde karanfili, yanındaki hanımlarla şakalaşıp foto muhabirlerine poz verirken, derinliğindeki titreşimleri belki kendisinin de çözemediği yüreğinin ihanetine uğradı.
Sayfa 223
Reklam
Gazetecilik onun hayatının içine etmişti, o da içki kadehleri arasında kaç yerinden dikişli pantolonundan aşağıya paytak paytak koyuvererek dünyanın suratına işemekle öcünü almaya çalıştı
Sayfa 216
Bir yandan alaturkalığa tiksinerek bakmaya uğraşırken, bir yandan da herkesin kendilerine el pençe divan durmasını istiyorlardı.
Sayfa 186
Lethe ırmağı cehennemdeki ırmaklardan biriydi. Ölüler o ırmaktan içince bütün geçmişlerini unuturlardı. Ben de okulda Dante'yi okurken öğrenmiştim Lethe ırmağını.
Sayfa 161
Dönüşünde askere almışlardı kendisini. Yabancı dil bildiği için de, Kore'ye gönüllü olarak göndermeye kalkmışlardı. O ise: -Gönüllü olarak gitmem, emrederseniz giderim, diyordu. Sorun burdan çıkmıştı. Yumuşak bir sesle tane tane anlatıyordu: -Gönüllü olmadığım halde, gönüllü olarak gideceksin dediler...
Sayfa 148
Vaktiyle İstanbul İktisat Fakültesi'nin kurucusu Prof. Neumark şöyle demişti: -Sizin öteki toplumlarla aranızdaki tek fark, onların "selection positive" yapmaları, yani hak edenleri kalburüstü saymaları. Siz ise "selection negative" yapıyorsunuz, yani hak etmeyenleri kalburüstü sayıyorsunuz... Bu yanılgıyı düzeltebilirseniz, siz de onların düzeyine gelirsiniz. Ne var ki Türkiye gibi sinsi avanta ilişkileriyle yönetilen bir ülkede, "selection negative"den, "selection positive"e geçmek o kadar kolay görünmüyor. 1995
En büyük sömürücü zamandır ve bu sömürüye destek olan her tavır, bütün öteki sömürülerin kaynağıdır.
Sayfa 19
Reklam
Örneğin, D'Arlincourt şöyle der: "Kadın, giyinen, söylenen, ve soyunan bir yaratıktır sadece..." Oysa kadın, daima güzel görünmek isteyen, anlatmak istediğini bir türlü anlatamayan, soyunduğu zaman da mutluluk almasa bile, mutluluk vermeye çalışan bir Tanrı paçasıdır.
Sayfa 229