Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hakkari de bir Mevsim
. “Tanrıya inansa, sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar oturup yakaracak: Ölmesin bebeler, ölmesin bebeler, ölmesin bebeler, koru onları Tanrım!”
Ferit Edgü
Ferit Edgü
Hakkari de bir Mevsim
. “En büyük, en korkunç itiraf, bir işkence altında yapılan itiraf değildir, insanın kendi kendine, artık dayanamayıp yaptığı itiraftır.
Ferit Edgü
Ferit Edgü
Reklam
Hakkari de bir Mevsim
“Yolcu, bir gün yolunu yitirirsen, artık eski yolunu bulmaya çalışma, yeni yol ara kendine”
Ferit Edgü
Ferit Edgü
Hakkari de bir Mevsim
Belki bir gün sen de yazacaksın yaşayacaklarını, düşlerini, korkularını yaşadıklarını.
Ferit Edgü
Ferit Edgü
Hakkari de bir Mevsim
Alaaddin geliyor ,gece Hoca, benim kardeşim hasta diyor. Nesi var? diyorum. Ateşi var çok, diyor. Ölecek. İlaç verebilir miyim? diyorum. Hayır, portakal ver, diyor. Portakal hiç yememiştir.
Ferit Edgü
Ferit Edgü
Hakkari de bir Mevsim
İnsan bildiğini bildiğini sandığı bir dilde yazılmış birçok kitabı da anlayabilir, öyle değil mi?
Ferit Edgü
Ferit Edgü
Reklam
Hakkari de bir Mevsim
Bir gece daha söylenmek istenen söylenemeyen girtlakta takılıp kalan boğuk bir hece daha.
Ferit Edgü
Ferit Edgü
Hakkari de bir Mevsim
Kitapları da arkadaşlarını seçer gibi seçen kişi, öyle değil mi?
Ferit Edgü
Ferit Edgü
Hakkari de bir Mevsim
Dayanırdan, dayanmasını bilirsen, ama nasıl olsa dayanacaksın, insanoğlusun, kendin söyledin, insanoğlu, düşün bir, kimlere nelere dayanmadı, dayanacaksın ve yeni bir kişilik yaratacaksın. Nasıl? diye sordu bir ses. Kendine bir iş edinerek, diye cevap verdi bir başka ses.
Ferit Edgü
Ferit Edgü
İnsanlar ölmesin demiyorum İstediğim ölümsüzlük değil Ne kendim ne başkaları için İstediğim, çocuklar ölmesin
Sayfa 78 - Everest Yayınları
Reklam
"Yolcu, bir gün yolunu yitirirsen, artık eski yolunu bulmaya çalışma, yeni bir yol ara kendine."
Sayfa 101 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor
"Yaşamak, yaşamayı sürdürebilmek için kişiliğini bulmak zorundasın."
Sayfa 24 - Alfa YayınlarıKitabı okuyor
Kendimi bir gün aralarında bulduğum insanların, konuştuğum dili hemen hemen hiç anlamadıklarını gördüğümde, onlara dilimi öğret- mek yerine (çünkü böyle yapsaydım çok bekleyecektim ve bunun ne anlamı vardı, ne de gereği) onların dilini öğrenmeyi, onların dili!l- den konuşmayı denedim.
(Sen benden, ben senden olduğum halde, garip, yüzyıllar boyu hiç öğrenememişiz birbirimizin dilini.)
Dostoyevski sürülseydi sana Yer Üstünden Notlar'ı yazardı ya da Suç ve Suç'u.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.