Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çiğdem Soykan

Çiğdem Soykan
@hannemisali
Kendiyle yüzleşmek
Başkaları (annemiz, babamız, kardeşlerimiz) bizi tanımladığında bu tanım üstümüze yapışır. Bundan kurtulmak için kişinin kendisiyle yüzleşmesi, bu aşağılamaların üstünü örttüğü duygulara meydan okuması gerekir.
Reklam
Yeniye, yabancıya, beklenmediğe, hoşa gitmeyebilecek herhangi bir duygu uyandıran her şeye verilen ilk tepki yargılamadır. Durmadan yargılarız. Hem kendimizi hem başkalarını hayal edemeyeceğimiz kadar çok yargılarız.
Kişinin içsel zayıflığı ne kadar büyükse başkalarının üzerinde güç kurma ihtiyacı da o kadar önemli hale gelir. Kendinden daha az korkmak için başkalarını korkutur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Soğukluk genetik değildir ama bir nesilden diğerine aktarılır. Duyarsız anne babaların çocukları kendi çocuklarının ruhsal ihtiyaçlarına duyarlı olamazlar. Onları yok saymaya, küçük görmeye eğilimli olurlar. Aynı kendi anne babalarının bir şeyleri "onların iyiliği için" yapması gibi onlar da bütün iyi niyetleriyle çocuklarının ruhunda derin yaralar açabilirler.
"Benim sorunum yok," demek "Ben kendime soru sormak istemiyorum," demektir ve bu şekilde cevapları bulamazsınız. Çok çalışarak ya da briç oynayarak belki bir süreliğine varoluşsal sıkıntılarınızı unutabilirsiniz ama bir gün sizi yakalarlar. Bedeninize yerleşir ya da çocuklarınızı sıkıştırırlar. Çocuklar da anne babalarının "hastalıklarının" birer semptomu haline gelirler. Onların görmek istemedikleri zorlukları taşımak zorunda kalırlar. Bir önceki neslin gizli tuttuğu soruları cevaplamaya çalışırlar.
Reklam
Toplumumuzda gözyaşlarımızı dökebileceğimiz, öfkemizi haykırabileceğimiz, korkularımızı ve sıkıntılarımızı dile getirebileceğimiz çok az yer, acımızı paylaşmak için başımızı koyabileceğimiz çok az omuz var. Bu yüzden çoğumuz duygularımızı bilinçaltımıza gömüyoruz ve şartların bize zorla benimsettiği hayatı yaşıyoruz.
Duygular insanları korkutur çünkü onları görmek istemedikleri bir gerçeği görmeye mecbur bırakır.
Gerçek duygularınıza ulaşmak özgürlüğe ulaşmaktır.
Çağımızın zorluklarıyla başa çıkabilmek için insanın eğitiminin onu uzaklaştırdığı duygularını yeniden bulması ve gerçekten kendisi, eşi benzeri olmayan bir birey olması gerekiyor.
Reklam
Elimizde bir tek şey var, o da Peygamber Efendimiz'in yolunu takip ederek onun ve sevdiklerinin hayatlarından çıkarabileceğimiz derslerle, toplayacağımız verilerle, çağa uygun sentezlere ulaşmak ve çağa uygun müslümanca yaşama sanatını elde etmek.
Sayfa 168Kitabı okudu
Zaten gönül bağı olanlar, dostlarının hâlini sezmek için onların ne yüzünü görmeye ne gözüne bakmaya muhtaçtır. Onlar gönülden gönle giden gizli yolun seyyahlarıdır, kendi aralarında bu yol boyunca gider gelirler. Hal böyle olunca hâli izhar etmeden derdi keşfe ehildirler. Nice dostların, birbirlerine sıkıntılarını söylemeye mecbur edecek kadar az anlayışlı olduklarını düşünerek hayıflandıklarına az mı şahit olmuşuzdur. Ama sadece tarih sayfalarında ve menakib kitaplarında... Onlara göre dost, dostunun derdini o söylemeden anlayabilene denir. Dert söylenildikten sonra derman aramak herkesin harcıdır.
Ne mutlu o kocaya ki kadınının diyanetine bakıp taklit eder, refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur. Bahtiyardır o kadın ki kocasının diyanetine bakıp "Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim." diye takvaya girer.
Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler.
Sayfa 111Kitabı okudu
"Görülecek, işitilecek, tadılacak, okunacak, yazılacak, yapılacak o kadar çok şey birikiyor ki, bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişmeyeceğinden korkuyorum."
148 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.