hannemisali
@hannemisali
Lisans
Mersin
46 okur puanı
Haziran 2019 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Kalb-i insan, kâinatı içine alabilir ve o kadar muhabbet taşıyabilir.
Sünnet-i Seniyye, saadet-i dareynin temel taşıdır ve kemâlâtın madeni ve menbaıdır.
Sayfa 56
Depresif kişinin enerjisinin olmamasının nedeni enerjisini kendisine karşı kullanmasıdır. Onu öfkesini, tatminsizliğini, acısını bastırmakta kullanır. Öfkesini gerçekten yaşasa yıkmaktan, karşı tarafın tepkisini üzerine çekmekten, onunla olan ilişkisini sonsuza dek kaybetmekten korkar.
Sayfa 250Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
En maceracı çift en çok dünyayı gezen değil evinden dışarı çıkmadan bilinçaltının en derinlerine gidebilendir. Duyguların açığa çıkarılması samimiyeti getirir ve bu yaşanabilecek deneyimlerin en güzelidir.
Sayfa 219Kitabı okudu
Eğer birine kendi eksiklerimizi kapatmak için ihtiya duyuyorsak bu aşka benzese de aşk değildir. Sevmek, birin kendimize uydurmaya çalışmadan onun gerçekliğine tamamen açık olmak, hem kendi ihtiyaçlarımızı da ifade edip bunları saygı gösterilmesini beklemek hem de onu kendi yolunda yu rümesi için cesaretlendirmektir.
Minnet de gerçek aşkın yadsınamaz bir yanıdır. Aynı saygı gibi bu da ahlaki bir görev olarak görülmemeli, içten olmalıdır. Biriyle birlikte mutlu olduğumuzda onun varlığına minnet duyarız. Bir şey söylediği ya da yaptığı için değil, sadece var olduğu ve bize bu mutluluğu yaşattığı için.
Sayfa 216Kitabı okudu
Erich Fromm açıkça söylüyor ve ben de ona katılıyorum: "Sevgi, hayata ve sevdiğimizin gelişimine aktif bir şekilde ihtimam göstermektir. Aktif bir tasanın olmadığı yerde sevgi de yoktur."
Örneğin bir çocuğa vurduğumuz anda onu sevmiyoruz demektir. Zarar verdiğimiz, aşağıladığımız, ihanet ettiğimiz anda birini seviyor olamayız.
Sayfa 213Kitabı okudu
Şiddet, öfke değildir. Öfkelenmeyi başaramamaktır.
Kişi kendini ifade etme fırsatı bulamadığında, sesini duyuramadığında, sorununu çözemediğinde kendini güçsüz ve başkalarına bağımlı hisseder. Kendini küçük hisseder ve korkar. Acısına hınç eklenir. Çok fazla tatmin edilmemiş ihtiyaç bir araya geldiğinde ve özellikle de kişi kendi hayatı üzerinde bir gücü olmadığını hissettiğinde şiddete başvurur. Nefret, ifade edilmemiş haksızlık, sıkıntı ve tatminsizlik hislerinin birikmesidir.
Sayfa 177Kitabı okudu
Faniliğimizin ve ölümün varlığının farkında olmak günlük hayattaki eylemlerimize muazzam bir boyut katar. Varoluşsal kaygı bizi anlam aramaya götürür, maneviyatın kapısını açar.
Sayfa 167Kitabı okudu
Sağlam olmayan bir temelin üstünde her şey eğreti durur. Yeniden sağlam temeller oluşturabilmek için sabırla geçmişe aydınlatmak, onu anlamak, korkutucu olan ve dile getirilemeyen şeyleri sözcüklere dökmek gerekir. Acıyı haykırmak, sesini duyurmak, içindeki çocuğun bunun kendi hatası olduğunu, aptal, yaramaz, çirkin ya da deli olduğunu sanmasına izin vermemek gerekir.
Sayfa 148Kitabı okudu
"Yapmam gerek" düşüncesinden kurtulduğumuzda "yapmak istiyorum" diyebiliriz.
Sayfa 138Kitabı okudu
Rekabete dayalı dünyamızda çoğu kişi kendini meydan okumalarla motive eder. Ama meydan okumada çok fazla gerilim ve stres vardır. Motivasyonu içeride değil dışarıda ararız. İnsanın ilerlemeyi, keşfetmeyi ve hatta çalışmayı sevdiğini unuturuz. "Eğer kendimi zorlamazsam hiçbir şey yapamam" inanışı harekete geçme isteğimizi yok eden bir mecburiye dinamiğine dönüşür.
Sayfa 138Kitabı okudu
Geçmişimizdeki insanlara söyleyemediğimiz nefret, tatminsizlik gibi duygularımızı şimdiki hayatımızdaki güvendiğimiz kişilere boca ederiz.
Sayfa 107Kitabı okudu
İhtiyaçlar açıkça ifade edilmedikçe hinç büyür. Söylenmeyen sözler ve küçük kırgınlıklar birikir ve sonunda duyguların aşırı şekilde ifade edilmesi sorunun çözümüne katkıda bulunmaz
Sayfa 100Kitabı okudu
Her muamma, karşısında kendisini fehmedecek bir muhatap bulursa sırrını ifşa eder. Her istidadın kavrayamayacağı herhangi bir mâna, daha ileri bir kavrayış ve istidadın karşısında rahat ve fasih konuşucu hâline gelir. Mâna derinleştikçe bilicileri azalır. Mânalar büyüdükçe onları anlayanların sayısı azalır. Her muamma kendisini şerh edene aşikâr iken her şerh edici de kendi derecesine göre bir nihai açıklamaya kavuşur.
Sayfa 231Kitabı okudu
İnsan hayatı acıdan beslendiği kadar anlamdan da beslenir.
Sayfa 81Kitabı okudu