Felsefe, herhangi bir cinse ait bir uğraşı değildir. Phila 'arayan', Sophia da 'bilgi' demektir Yunanca.
Bilgiyi aramak için cinsiyet şartı da yoktur.
Bunu iddia etmek için Sokrates'in ders aldığı Miletli Aspasia'yı, Pisagor'un eşi ve matematik okulunun yöneticisi Krotonlu Theano'yu, Mistisizm'in öncülerinden Bingenli Hildegard'ı, Feminizmin sistematik olarak manifestosunu yazan Marry Wollstonecraft'ı, İlk Kadınlar Günü'nü düzenleyen Clara Zetkin'i, Edebiyatımızın ilk kadın romancısı Fatma Aliye Hanım'ı, İkinci Cins adlı kitabı ile feminizmin kurusucu olarak tanınan Simone de Beauvoir'ı ve daha nicelerini tanımamak gerekir.
Ki bu da zır cahilliktir.