Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hatice KARASU

Hatice KARASU
@hatice_krs
Kendilerini ciddiye alan birini görünce her şeyi anlatırlar. Öğrenciyi ciddiye almak sevgiyi içerir, ama öğrenciyi ciddiye almada sevgiden daha fazlası vardır. Sevgiyi de kapsayan ve sevgiden daha fazla olan ne? Öğretmenin tanıklığı.
Reklam
Ben aşkı şiirlerde, romanlarda olduğu gibi bir parlak yaz gecesinin mehtabında başlayıp sabahında biten bir rüya addedenlerden değildim. Benim için sevmek bir başka insanın vücûdundan, ruhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti.
Sayfa 102Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Memleketin ancak okuyup yazmakla kurtulacağına inananlardanım."
Hem daha fenası; bu, çok kere de böyle olacaktı. Programdaki bu iki madde çatışıyordu. Öyle işler çıkacaktı ki vicdan "yap" derken kanun "yapma" diye nehyedecekti. Keza, kanunun istediği bazı şeyler vicdana dokunacaktı. Bu vaziyet karşısında ne yapmak lâzımdı?
Reklam
Belki çocukça bir fikirdir, felsefe kitaplarında yeri yoktur ama ben saadeti ikiye ayırırım: başkalarından alınan saadet, başkalarına verilen saadet. Benim için hakiki saadet başkalarına verilen saadettir.
"Mağlûbum, fakat düşmanla göğüs göğüse çarpıştıktan, son kurşununu attıktan sonra yere serilen bir asker gibi mağlûbum."
Ben zannediyordum ki ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile götürmek için yalnızca onun dümenini ele almak kâfidir... Şimdi anlıyorum ki değilmiş... Yollar görünmez kayalarla doluyumuş.. Onlara çarpmamak lazımmış... Daha fenası gizli cereyanlar varmış ki insan onlara kapıldığı zaman yolun değiştiğini, gittikçe uzaklaştığını farketmezmiş... Tâ ki kendisini başka sahillere düşmüş görünceye kadar...
"Uğranılan haksızlıklara ve hakaretlere koyun gibi tahammül etmemek insanlığın başlangıcıdır evlât."...
Fikrimce yalnız doğruluk hastalığı, bir hak ve hakikat meselesi etrafında toplanmak kabiliyeti, bir cemiyeti mesut etmeye kâfi gelemez... Bunun için acımak, birbirimizin feryadını, iniltisini duyabilmek de lâzım...
Reklam
“Acımak…Ben insan ruhlarındaki derinliğin onunla ölçülebileceğine kaniyim.Evet, dibi görünmeyen kuyulara atılan taş nasıl çıkardığı sesle onların derinliğini gösterirse başkalarının elemi de bizim yüreklerimize düştüğü zaman çıkardığı sesle bize kendimizi, bize insanlığımızın derecesini öğretir.”
Doğruluk, temizlik, fedakarlık hastalığı onda insanlığın en kıymetli kabiliyetini öldürmüştür: Acımak kabiliyeti...
“Bir insan için zaaftan mahrumiyet de büyük bir zaaf değil midir? Hatta zaafların en büyüğü...”
“Her zaman, her yerde, her şeyi gören insanlar vardır. “
Sayfa 524Kitabı okudu
“Keder hep neşenin, bir uzun ve iki kısa hece, hep iki uzun hecenin yanındadır. “
Sayfa 507Kitabı okudu
1.341 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.