"Onun iki masalı vardı. Biri kendisinindi ve başka kimse bilmezdi. Ötekini ise dedesi anlatmıştı ona. Sonra ikisi de yok olup gitti. Şimdi biz bunlardan söz edeceğiz."
İşte bu cümle ile başlıyordu bu saf, duru, tertemiz çocuğun hikayesi.
Ve biz bu eserde iki tane hikaye okuyoruz, birisi "çocuğun" hikayesi diğeri ise "boynuzlu maral ana'nın" hikayesi. İkisininde tertemiz bedenlerinin/ruhlarının bu kirli dünyadan nasıl yok olup gittiğinin acıklı hikayesini okuyoruz.
Ve hikaye şöyle bitiyordu : " Merhaba beyaz gemi, ben geldim."
Çocuk kötülüklerle dolu bu dünyayı terk etmiş, o çok istediği beyaz gemisine binebilmişti artık.
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,4bin okunma
SAVAŞIN KAZANANI OLMAZ!
Türk Dünyası'nın büyük yazarlarından olan Cengiz Aytmatov'un okuduğum ilk eseri. Eser bir oturuşta okunabilecek kısalığa ve akıcılığa sahip. Kısa bir roman olmasına rağmen savaşın geride bıraktığı acıların ne kadar büyük ve sarsıcı olduğunu yazar büyük bir ustalıkla aktarıyor ve sizde o bilmediğiniz daha önce yaşamadığınız duyguları hissediyorsunuz.
Savaşın geride bıraktığı tüm zorluklara göğüs gerip "vatanım varsa bende varım" diyebilen Tolgoanay gibi analar bizim tarihimizde de mevcut olup onların fedakârlıklarinı unutmamalıyız.
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,4bin okunma
Hep içimden geçirirdim, düşünürdüm bizim Edebiyatımızda da tıpkı Rus Edebiyatında olduğu gibi şöyle hacimli tüm dünyada etki bırakmış bir klasiğimiz neden yok!? Neden bizimde bir Tolstoy'umuz Dostoyevskimiz yok!? Neden yok?!
Arkadaşlar varmış öyle bir eserimizde varmış onu yazacak bir ustamız da varmış, sadece benim haberim yokmuş.! İşte o eser Yaşar Kemal'in tam 32 yılda tamamladığı Türk Edebiyatımızın en büyük eserlerinden belki de en büyük eseri olan İnce Memed.
Eserin her sayfasında, her cümlesinde Anadolu'nun ve Toroslar'ın dağlarını, köylerini, insanını okuyup hissedeceksiniz.
Eserin şuan birinci cildini okudum, daha 3 cilt var bakalım İnce Memedi ve beni bizi daha ne maceralar bekliyor.
İnce Memed 1Yaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202357,8bin okunma
Tolstoy yolda ezilmiş bir devedikeni görüyor ve aklına bir hikaye geliyor. Biraz gördükleri biraz o devasa hayal gücü ile Hacı Murat'ı yazıyor. Eserin ismi zaten ilgimizi çeker nitelikte.
Eserin konusu, Rus - Çeçen savaşları sırasında Şeyh Şamil'in yakın dostu ve sonradan düşmanı olan Hacı Murat'ın intikamı ve yiğitliğini ele alıyor ve bu yönüylede yazar esere tarihsel bir nitelik kazandırıyor. İçerisinde Rus-Çecen savaşı, askerlerin yaşantıları, Rus Çarı Nikolay ve dönemin sosyal yaşamı hakkında bilgi veren eser, dönem tarihi itibariylede önemli bir kaynak olduğunu düşünüyorum.
Bana göre,okuma zevki, kitap içinde ki olay silsilelerinin birbirleri ile ilişkilerinin az olması ve ortada belli bir olayın olmaması nedeniyle bir klasik olarak sizi hayal kırıklığına uğratabilecek bir roman/öykü olabilir. Ama tabi ki de Klasikler arasında yer almış ve Tolstoy gibi büyük bir ustanın kaleme aldığı bir eser olması hasebiyle okunmayacak derecede bir kitap değil olamaz da zaten. Sonuçta ezilmiş bir devedikeninden esinlenerek 160 sayfalık bir klasik yazmıştır boru değil yani!?
Hacı MuratLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,1bin okunma